‘Komşu Seks Hikayeleri’ Kategorisi için Arşiv

Merhaba değerli seks hikaye okurları  Hatırladıkça içim cız ediyor şu roman mahallesinin kızlarını Pembe, Güllü, Zarife, Meryem hala isimlerini unutamıyorum. Hala arada sıra da gitmeye çalışırım o mahallelerine, bundan 1 yıl önceydi cezaevinden tanıdığım genç bir delikanlı vardı onu ve ailesini tanıdım. Zamanla babasıyla da dostluğumuz pekişti. Onlara romanların arasına gidip gelmeye başladım oradaki dostlukları sevgileri ve arkadaşlıkları pekiştirdim. Babasının adı Ali Osman?dı. Tabi oraya gittiğimde onların meşhur içki sofraları da eksik olmazdı. Gidip gelmelerim sıklaştığı için aramızdaki samimiyetlikte sıklaşmıştı beni de onlardan biri olarak görmeye başlamışlardı ailece diğer roman çevresi de, yine bir akşam ellerimde büyükçe poşet içinde bira şarap gazoz ve çerezlerle gittim. Ali Osman abi karşıladı ooo bizim oğlan gelmiş diyerek evlerine buyur ettiler. Biraz hoş sohbetten sonra içki sofrasını gelini Pembe hazırlamıştı. Ali Osman abiye yenge yokmu deyince Çanakkale?ye annesinin yanına gittiğini söyledi, oğlanda bu akşam yok dışarıda demişti. Baş başaydık 3?ümüzden başka kimse yoktu. İçkiler arkası arkasıya içilmeye başlandı, mezeler de tükeniyordu. Ali Osman abi daha önceden de alkol aldığı için onun erken sarhoş olmaya başladığını anladım. Ha bu arada gelini Pembe de daha 18 de falandı. Ama Allah varya bir de çocuk doğurduğu halde hala çok güzel bir şeydi. Deli dolu tam bir ateş parçasıydı ara sıra gözüm dalıp gidiyor güzelliğine, kocası da içki içerken ona da içirdiğini bildiğim için ara sıra kayınpederi görmeden kaçamak içiriyordum ona da bu yüzden onunla da muhabbetim koyulaşmıştı. Bu arada Ali Osman abi iyice sarhoş olmuştu. Arada bir kendinden geçiyordu Pembe de zaten onun sarhoş olmasından dolayı çekinmemeye başlamıştı derken bazen gözlerimin bakışlarını yakalıyordu.

Pembe ye kocan nerde kız dedim oda dışarı da aylak arkadaşlarınla kim bilir nerelerde içiyordur diyerek, oda babası gibi şişenin dibini buluyor hep sözleriyle dert yanmaya başladı. Ah be güzelim bir insanın senin gibi böyle körpe güzel bir karısı varken hiç dışarı çıkarmı yaa deyince o da ah bir de evde dursa zaten evde dursa da içkili oluyor hemen sızıyor diyerek sitem etmeye başladı. Bakışlarımı da bu arada ondan alamıyordum. Ahh ahh dedim benimde böyle güzel bir karım olacak değil bir çocuk 2. çocuğu bile karnına koyardım deyince gülüşmeye başladık. Ona da iltifatlar etmeyi eksik etmiyordum. Ama bak sende çok güzelsin ya keşke benim de senin gibi genç ve güzel bir karım olsa yanından bile ayrılmam deyince, a be ağabeycim bu çocuğu bile sarhoş kafayla oldu nasıl olduğunu o bile bilmiyor. İçki yüzünden evde zaten durmuyor ki dışarıda içip içip eve gelince de sızıp zıbarıyor. Ben zorlarsam oluyor o iş bile diyerek rahat rahat anlatmaya başladı, anlattıkça onunla daha da samimi olmuştuk. Haa bu arada Ali Osman abi iyice sızmıştı sadece bana sakilik yapıyor Pembe.(  Kocan ne zaman gelir deyince sabaha karşı iyice sarhoş gelir yatar sızar beni bile görmez aramaz abi deyince ben daha da rahatlamıştım. Oda konuşurken benim gözlerimin içine bakmaya başlamıştı içim cız etmeye başladı içimden bakalım bu akşam ne olacak diye geçirme ye başlamıştım. Derken kız Pembe otur yanıma sende iç benimle yalnız içilmiyor yaa deyince zaten oda içmek istiyordu. Yanı başıma oturdu ve beraber içmeye başladık birden ellerin den tutarak şimdi sen benim karım olacanda  ben bu kadar bile içmem seninle sabaha kadar deyince gülmeye başladı ve eee dedi. Ne eesi kız dedim o kadar güzelsin ki dedim seninle sabaha kadar sevişecem vaktin nasıl geçtiğini bile anlamam, dizinin dibinden ayrılamam valla deyince Pembe?nin yanakları kızarmaya başladı ahh keşke bende istemem mi dedi. Bende ee dedim e simi var sabaha kadar bende mest ederim deyince bu sözden cesaret alarak Pembe?nin dudaklarına yapıştım.

 

Baştan tepki verdi iyice kollarımın arasına sarmalayınca diretmeyi bıraktı gözlerini kapatarak kendisini bana bıraktı. Dudaklarını vantuz gibi emmeye başladım elimle hafifçe tişörtünün üstünden göğüslerini ellemeye başladım. Birbirimizi okşayarak oracıkta sevişmeye başladık ara sıra ellerimi bacaklarının arasına atınca bacaklarını okşamam için iyice açıyordu. Bir ara dur burada olmaz babam uyanır fark eder yan odaya geçelim dedi. Anlaşılan oda benim kadar istekliydi benden böyle saldırmayı görünce onunda iyice canı istemişti anlaşılan. Ali Osman ağabeyin üzerini örttük arkadaki küçük odaya geçtik. Pembe?ye kocan dedim, oda geldiği belli olur zaten geçer yatar sarhoş oldu mu beni bile aramaz, gündüzden beri yok belki de kaynanamla beraber gitmiştir deyince iyice rahatladım. Yandaki küçük odaya geçmiştik ayakta dudaklarına yapıştım tekrar ayakta sevişmeye başlamıştık. Daha doğrusu ben  onu ayakta sevip okşamaya başladım sadece bana ayak uydurmaya çalışıyordu. Pembe dur yatağa geçelim dediğimde azdın mı iyice diyerek gülerek yatağı açtı ve ayakta beni soymaya başladı. Onun da gözlerinin içi gülüyordu onunda iyice kanı kaynamıştı ki gözünü bir şey görmüyordu. Sevgiye sevilmeye açtı anlaşılan bu yüzden de bana fazla direnmedi. Bende üzerindeki tişörtü çıkarttım küçücük göğüslerini örten belli belirsiz bir sutyen vardı onu da çıkarttım. Eteğiyle birlikte külotu da çıkarttı. Karşımda körpecik bir hatun duruyordu nasıl bununla sabah olmazdı ki ayakta tekrar dudaklarına yapıştım vantuz gibi emmeye öpmeye başladım. Ellerimle de her yerini okşuyordum bir ara dur kuduruk dur gel yatağa diyerek yatağa uzandı bacaklarını da açarak beni de üzerine çekti.()  Başladım yavaş yavaş bütün vücudunu okşamaya okşuyor sıkıyordum. Ufacık göğüslerine hasta olmuştum onları emmeye sıkmaya başladım. Bir elimi de aşağıya kaydırarak ufacık fındık amına getirdim amını sıkmaya okşamaya başladım. Dudaklarını ısırarak ohh lamaya inlemeye başlamıştı altımda sanki bir ceylan gibi kıvranıyordu o kıvrandıkça ben daha çok azıyor kuduruyordum. Elini alarak sikime götürdüm ve okşa dedim meraklı gözlerle okşuyordu. Daha önce böyle sevişmediği belliydi bu arada onu öpüp okşamaya devam ediyordum. Böyle yaptıkça onun daha da hoşuna gidiyor isterikleşiyor daha da azıyordu. Meraklı bakışını sorduğumda oda bana Emrah (kocası) beni böyle adam gibi sikmedi ki sarhoş kafayla sikiyor işi bittimi dönüp arkasını yatıyor böyle sevişmeyi sende gördüm deyince hoşuna gitmedi mi kız dedim. Gitmez mi ilk defa adam gibi sevişmeyi sende gördüm dedi. Benimde hoşuma gitti daha çok Pembe ye saldırmaya başladım onu kudurtmak istiyordum onun da hoşuna gittikçe daha da mest oluyordu bacaklarını daha açıyordu. Ama benim amacım hemen sikip işi bitirmek değildi. Yavaşça sikimi eline alarak meraklı gözlerle bakıyor sikime 31 çekiyordu. Al ağzına diyerek sikimi ağzına yaklaştırdım ilk defa alacağı için gözleriyle de beni izliyordu her dediğimi de eksiksiz yapmaya çalışıyordu nede olsa benimle ilk yapışıydı. Hoşuna da gitmişti hani, sikimi ağzına götürdü ama acemice diliyle yalıyor ağzına sokmaya korkar gibiydi bende saçlarından tutarak sikimi ağzına sokmaya çalışıyordum. Yavaşça sikimin başını ağzına almaya çalıştı zorda olsa sadece sikimin başını sokup çıkarıyordu derken daha sonra alışınca sikimin hepsini ağzına alarak sikimi somurmaya başlamıştı. Zorlandığı için bazen dişleriyle ısırıyor beni daha çok delirtiyordu. Daha sonra 69 pozisyonuna getirdim ben onun fındık gibi amını yalıyor oda sikimi ağzına alarak vantuz gibi emmeye çalışıyordu. Tekrar bacaklarını iyice açarak beni üzerine çekiyor hadi artık gir içime seni istiyorum diyordu.

 

Bende yavaşça üzerine çıkarak yerimi aldım sikimi eliyle tutarak amının dudaklarına yerleştirdi. Artık içine girmemi istiyordu bu kadar istekli birini daha fazla beklemeden yüklenmeye başladım gözlerini kapatmış iniltiler arasında dişlerini sıkarak içine girmemi bekliyordu. Yavaşça sikimin başını soktum ama amı ateş parçası gibi yanıyordu. Hafif bir çığlık attı hemen dudaklarımı ağzına yapıştırdım öpmeye başladım bağırmasın diye sikimi de yavaş yavaş sokmaya devam ediyordum. Zorlandığı her halinden belli oluyordu biraz duraksadım durma devam et dercesine beni kendisine çekiyordu. Bende dudaklarına tekrar yapıştım bağırmasın diye sikimin kalanını birden soktum dudaklarına yapıştığım için bağırdı ama sesi fazla çıkmamıştı ve artık hızlı hızlı sikmeye başladım. Bir müddet sonra alıştığı iniltilerinden anlaşılıyordu. Hafifçe üzerinden kalkarak hızlı hızlı sikimi sokup çıkarmaya pompalamaya başladım. Deliler gibi başını sağa sola sallıyor daha daha çokkk diye yalvarmaya başlamıştı. Altım da kıvranıyordu iyice kudurmuştu. Bende coştukça coşuyordum kendimi bu kadar isterik görmemiştim. Eee böyle körpe amı kim bulsa kudurur herhalde daha sonra köpek pozisyonuna getirerek arkasına geçtim arkadan amına tekrar yavaşça soktum bu sefer hiç geri çekmeden hepsini soktum artık oda alışmıştı ki çığlık yerine ohh ları ve iniltileri yükseliyordu kulaklarımda. Oda bana karşılık veriyor sevişmenin ve sikişmenin zevkini çıkarmaya çalışıyordu. Hızlandıkça hızlanıyor arkadan amını parçalar gibi sikiyordum oda bana eşlik etmek için kendisini bana ittiriyordu ritmi tam tutturmuştuk. Bu arada Pembe sanırsam bir sefer boşalmıştı bende hazırdım artık boşalmaya geliyorum dediğimde. Korunuyorum içime boşal seni içimde hissetmek istiyorum dedi. Bende sikimi kökleye kökleye boşalmaya başladım. Sanki bir volkan patlaması gibi boşaldım. Rahatlamıştım hemen yanına yatarak Pembe?yi sevip okşamaya başladım harikaydın ne zamandan beri senin gibi genç ve güzel bir bayanla sevişmemiştim dediğimde bana dönerek bende ilk defa adam gibi sevişen ve doya doya sikişen biriyle oluyorum. Belki inanmayacaksın ama Emrah?la bile böyle sevişmedik dediğinde benim gururumu okşamıştı. Sevinmiştim onun böyle konuşması hoşuma gitmişti. Ben bir sigara içtikten sonra ben gideyim artık dedim. Bu kadar mı  seni sabaha kadar salmam olmaz demeye başlamıştı sikimi de okşamaya tekrar sertleştirmeye başlamıştı bile hoşuna gitmiş olacak ki hemen sikimi ağzına alarak yalamaya başladı. Beni salmaya niyeti yoktu derken sikimi de somuruyordu. Böyle isteğe de hayır denmezdi herhalde bende sikimi ağzına vererek iyice emmesini sağlıyordum. Ellerimle de göğüslerini okşamaya başlamıştım bile. Tekrar deliler gibi sevişmeye daha doğrusu benden çok o daha fazla çaba sarfediyordu. Bu sefer beni alta yatırarak üzerime çıktı sikimi eline alarak üzerine oturmaya başladı. Bir seferde sikimin tamamını içine alarak yavaş yavaş üzerine oturup kalkmaya başladı. Giderek hızını arttırdı. Hızlı hızlı oturup kalkıyordu sikimin tepesinde. () Bende alttan göğüslerini ve vücudunun her tarafını okşuyordum. Eğilerek dudaklarımı öpüyor vantuz gibi emiyor somuruyor anlaşılan Pembe iyice kudurmuş sikimin zevkine varmış hiç bırakmak gibi bir niyeti yoktu. Daha sonra yan yatırdım arkadan bacaklarını iyice açarak sikmeye devam ettim. Oda bana eşlik ediyordu. Yine ritmi tutturmuştuk daha sonra bacaklarını omuzlarına kadar getirince her tarafı kabak gibi karşımdaydı tekrar sikimi amına daldırarak hoyratça sikmeye başladım. Artık tamamen ohhlamaları ve zevk iniltileri duyuluyordu. Elleriyle de beni kendine çekerek daha derinlerine kadar inmemi sağlıyordu. Bu arada aklımda ne kadar pozisyon varsa Pembe?de deniyordum. İkinci sikişimiz daha uzun sürdü bende iyice tükenmiştim böyle genci doyurmak kolaymıydı ki. Gene bu arada pembe boşalmış benimle beraber ikinciye boşalacak zevkin doruklarına erecekti. Geliyorum aşkım tatlım benim çatal karam çingenem diyerek boşalmaya başlamıştım. İlkinden daha şiddetli olmuştu boşalmam. Yorgunluktan üzerine yığılmıştım okşuyor beni öpücük yağmuruna tutuyor bana ilk defa kadınlığımı hatırlattın diyordu. Nerede olursa olsun artık seni bırakmam sarhoştan bana bi bok olmaz adam da olmaz al beni nereye istersen götür senin kölen olayım diyordu. Bende bu sözler karşısında gurur duyuyordum böyle bir genci sexe doyurabildiğim için mutluydum. Kalkmaya çalışırken bir daha demez mi. Olmaz bu gecelik bu kadar yeter başka zaman fırsat olursa istediğin kadar yaparız dedim. Ama istersen seni başka yere götürürüm orada daha rahat saatlerce hatta istediğin kadar devam ederiz diyerek beni bırakmasını söyledim. Bak nerdeyse sabah olacak sende geç kocanın yanına bende burada 2-3 saat uyuyayım diyerek onu yandaki tek odalı evine yolladım. Saat 11?e doğru beni kaldırdı. Baktım benden başka evde kimse yoktu sadece gene ikimiz vardık nerdeler deyince babasıyla hurdaya gittiler akşama kadar gelmezler diyordu. Evde ne varsa kahvaltılık önüme koymuş hatta komşudan çocuğa diye bal bulmuş getirmişti. Bu ne kız balına kadar hepsini dizmişsin deyince gülümseyerek sen hakettin bunları akşam dedi. Yanı başımdan da ayrılmıyordu. Kız fazla sokulma gelen olur deyince yandaki komşu kızından başka kimse bilmiyor evde olduğumu kaynanam olmayınca kimse gelmez merak etme sen zaten kapıyı da kilitledim arkadan kimse gelemez dedi. Yavaş kız içime düşecen nerdeyse deyince ellerinle bana kahvaltı yaptırıyordu. Fettan demez mi bitir kahvaltını da diyerek gülmeye başladı bu arada bacaklarımı da okşuyordu. Ne o kız akşamki yetmedi mi sabah sabah bu ne hız derken de ballı kaşığı da ağzıma sokmaya çalışıyordu. Anlaşılan senden sabah sabah ta kurtuluş yok galiba deyince surat asarak kimsecikler yok zaten seni burada kimse bilmiyor. Beni böyle boş bırakıptamı gidecen yani diyerek istesen de gidemezsin salmam seni hakkımı vermeden diyerek gülüyordu. Tamam tamam anlaşılan senden kurtuluş yok diyerek  kaldır sofrayı deyince bir çırpıda ortalığı kaldırdı ve arka odaya geçerek bir çırpıda soyunmuş bile kapıyı açarak çıplak vaziyette hadi gel diyordu odaya geçtiğimde beni kendi elleriyle soydu gündüz vakti olduğu için bana meraklı gözlerle  bakıyordu yavaşça pantolonumu ve külotumu indirince benim haşmetlide önünde açıktaydı. Eline alarak yavaş yavaş okşamaya başladı. İnceler gibiydi anlaşılan gece karanğında ne olduğunu pek görememişti gözlerini açarak meraklı gözlerle bakıyordu. Yavaş yavaş ağzına alarak somurmaya başladı. Derken yatağa uzandı bende onu dudaklardan başlayarak öpmeye yalamaya başladım. Daha sonra portakal büyüklüğünde ki göğüslerini öpmeye başlıyorum derken ufacık akşam hatırını sorduğum amına iniyorum diliminle yalıyor amını açarak dilimi taaa derinliklerine kadar sokuyordum. Altımda kıvranıyor ohları ve iniltileri yükseliyordu. Daha sonra yerimi alarak bacaklarını iyice açtım omuzlarına kadar getirdim ve sonra sikimi amına dayayarak yavaş yavaş sokmaya başladım. Geri çekilmeden dibine kadar soktuktan sonra üzerine iyice yüklendim bütün vücudumla onu eziyordum ama o bana gülen gözleriyle bakıyor beni okşuyordu derken hızlanmaya sokup çıkarmaya başladım. İniltileri odanın duvarlarında yankılanıyordu tırnaklarıyla da vücudumu tırmalıyordu. Daha sonra ters çevirerek arkadan derken ne kadar pozisyon varsa deneyerek Pembe?yi siktim. Tekrar altıma alarak bacaklarını omuzlarına kadar getirdim hızlı hızlı pompalayarak boşalmaya başladım. Gündüz sikişi görerek daha hoş daha tatlı oluyordu. Daha sonra hadi seni yıkayayım da öyle göndereyim diyerek beni banyo ya götürdü. Bir güzel yıkayarak orada tekrar sikimi ağzına alıp dikleştirdi. Arkasını dönerek hadi deyince banyo da da bir posta geçtikten sonra yıkanarak çıktık. Ama bende de adım atacak hal kalmadı giyinerek gitmek üzere taksi çağırdım. Yolun başına gelmesini söyledim ben ona her şey için teşekkür ederken dudaklarımdan öperek ister gel ister çağır nereye dersen gelirim diyerek beni uğurladı. Kimseye görünmeden uzaklaşarak taksiye bindim ve gittim ama daha sonra çok görüşüp beraber olmamıza rağmen orada ki geceyi ve günü hala unutamıyorum.

Merhaba ben Alev. 28 yaşında, dul bir bayanım. Kısaca kendimden bahsedecek olursam, 1.65 boyunda, 60 kiloda, esmer güzeli biriyim. Erkekleri tahrik etmeyi çok severim. Kocamla boşanma sebebimiz de buydu aslında. Kocamdan boşanalı 3 yıl oldu. Bir Pazar günü evde canım sıkılmıştı. Doğrusu güzel bir sikişmeye ihtiyacım vardı. Daha önceden sikiştiğim birkaç erkek arkadaşımı aradım, ama gelemeyeceklerini söylediler. Kendi kendime (Şu işe bak, kendimi siktirecem, erkekler naz yapıyor! Neyse, akşam olsun bir çaresine bakarım!) diyerek, ortalığı falan topladım. Öğleden sonra da, kapıcı Pazar günleri izinli olduğu için, kendim ekmek almaya indim. Hava sıcak olduğu için üzerimde bir şort ve penye vardı, üstelik sütyen de takmamıştım. Apartmandan çıkarken kapıcıyı gördüm ve şakadan, “Bak sen izin yapıyorsun Mevlüt abi, ben de kendim ekmek almaya gidiyorum!” dedim. Kapıcı da, “Söyleseydin ben gider alırdım bacım, seni mi kıracağız!” dedi, ama göğüslerimi süzmeyi de ihmal etmiyordu. Hemen parayı uzattım, “Hadi al gel o zaman!” dedim. “Tamam bacım!” diyerek gitti, ben de tekrar eve çıktım.

Eve girince aklıma, kendimi kapıcıya siktirme fikri geldi. Ama kapıcı 50 yaşında, 95-100 kiloda, heryeri kıllı, ayı gibi bir adamdı. Biraz düşündükten sonra (Aman Alev, onun da tadını alırsın işte, fena mı olur!) dedim. Kararımı vermiştim, kendimi kapıcıya siktirecektim, ama nasıl yapacaktım onu düşünmeye başladım. Düşünürken buldum, banyodaki damlayan musluğu bahane edip içeri alacaktım. Hemen banyoya gidip, kirli sepetinde nekadar kirli sütyen külot varsa çıkarıp ortalığa attım. O arada zil çaldı. Kapıyı açtığımda, kapıcı “Buyır bacım!” diyerek ekmeği bana uzattı. Ben de, “Teşekkür ederim Mevlüt abi, ama senden bir isteğim daha var!” dedim. “Buyur bacım, nedir?” dedi. Ben de, “Banyodaki musluk damlayıp duruyor, tanıdığın bir tamirci falan varsa getirsene?” dedim. O da, “Ben bakarım, contasındandır, evden anahtarla conta alıp geleyim!” dedi. “Tamam, hadi bekliyorum!” dedim ve gitti…

10 dakika kadar sonra geri geldi. Banyoya götürdüm bunu. Daha kapıdan girerken ortalıktaki iççamaşırlarımı görünce duraksadı. “Ne oldu Mevlüt abi?” dedim. Yutkunarak, “Yok birşey…” deyip içeri girdi. Neyse, musluğu yaptıktan sonra gitmeye niyetlenmişti ki, ama ben, “Mevlüt abi, yatak odasındaki dolabın kapağı düşüp duruyor, ona da bakarmısın?” dedim. Önce gözlerime baktı, sonra da, “Bakalım!” dedi, anlamıştı birşeyler olacağını. Ben önden yatakodasına doğru giderken kırıtarak yürüyordum, kesin kalçalarımı kesiyordu. “İşte evde erkek olmazsa böyle herşey dökülür!” dedim ve dolabı gösterip geri çekildim. O arkası dönük dolapla uğraşırken, ben de odadan çıkıp, koridorda çırılçıplak soyundum ve beklemeye başladım… “Tamam bacım yaptım, başka bir isteğin varmı?” diye seslendiğinde, içeri girip, “Evet bir ricam daha var!” dedim. Beni öyle görünce dondu kaldı. “Beni sikmeni istiyorum!” dedim.

Yutkunup, “Ama bacım…” dedi. Ben de, “Bırak bacıyı falan, erkek değilmisin sen?” diyerek yanına gittim ve dudaklarına yapıştım. Dudaklarını öperken burnuma çok güzel sabun kokusu geldi, demek ki yeni banyo yapmıştı, buna çok sevinmiştim. O da şaşkınlığını atıp, beni tuttuğu gibi yatağa yatırdı ve kendi de soyunmaya başladı. Gömleğini çıkardığında göğsü kıl kaplıydı. Pantolonunu çıkarıp, ardından paçalı külodunu da indirdiğinde, gözlerim faltaşı gibi açıldı ve ağzımdan, “Oha, bu ne!” diye bir laf çıktı. Bizim kapıcının yarağı yarı kalkıktı ve Patlıcan gibi birşeydi. “Ne oldu bacım, korktun mu? Bu seni sikecek olan yarrak!” dedi ve yarağını sıvazlamaya başladı. Ben de dayanamayıp, “Hadi o zaman!” dedim. Üzerime uzanıp dudaklarıma yapıştı. Resmen altında kaybolmuştum. Aradan elimi uzatıp yarağını elledim, ama elime sığmıyordu. Bir an vazgeçmeyi düşündüm, ama sonra (Olan oldu, zevkine bak!) dedim kendi kendime.

O da göğüslerimden amıma inmiş ve amıma öyle dil darbeleri atmaya başlamıştı ki, ben artık yerimde duramıyordum. Birden altından kaçtım ve “Sıra bende, yat bakalım!” dedim. Sırtüstü uzandı, ben de üzerine geçip, dudaklarını, kıllı göğsünü öptüm ve yarağına indim. Yarağının biraz sağını solunu inceledim, en az kolum kadar uzun ve bileğim kadar kalındı. Ayrıca tertemizdi, bir tane kıl yoktu. “Benim için mi temizledin bunu?” dedim. O da, “Sana nasipmiş bacım!” dedi. Gülümseyerek yalamaya başladım. Biraz yaladıktan sonra 69 pozisyonuna geçip, amımı ağzına dayadım, o da amımı yalamaya başladı. Ama aldığım zevkten yarağını yalayamıyordum, hemen doğrulup yatağa yattım ve bacaklarımı havaya kaldırıp, “Hadi Mevlüt abi, sik beni artık!” dedim. “Tamam bacım!” diyerek bacaklarımı omzuna koydu, yarağını bolca tükürükleyip amıma sokmaya başladı…

Başı girdiğinde çok acıdı, “Lütfen yavaş sok Mevlüt abi!” dedim. “Tamam bacım!” diyerek durdu. Ama ben anlayamadan birden bir yüklendi ki, can acısıyla çığlık attım ve “Kurbanın olayım yavaş, yırttın amımı!” diye resmen yalvarmaya başladım. “Tamam bacım, tamam! Daha yarısını soktuk, gerisini yavaş yavaş sokacam!” dedi ve yavaş yavaş içimde gidip gelmeye başladı. Her seferinde biraz daha sokuyordu. Ben bir yanda acıdan, bir yanda zevkten neye uğradığımı şaşırmıştım. En sonunda bana doğru eğilip, “Aldın bacım, hepsi amında şu an!” dedi. Ben de hemen boynuna sarılıp dudaklarından öptüm. Bacaklarımı kollarına düşürüp amıma pompalamaya başladı… Artık alışmıştım ve zevkten inliyordum, ama o git gide hızlanıyordu. Ve ilk orgazmımı o anda yaşadım, resmen kasılarak boşalmıştım. “Kalk Mevlüt abi, ben üste çıkayım!” dedim. “Tamam bacım!” diyerek kalktı, yatağa sırtüstü yattı. Hemen üstüne çıktım ve yarağının üstüne oturdum. Hem yarağa alışmıştım, hemde boşalmamın etkisiyle kayarak içime girdi. Üstünde zıplamaya başladım. O da göğüslerimi okşuyordu…

Bir müddet sonra üzerinden kalktım ve yataktan indim, yatağa ellerimi dayayıp ayakta domaldım ve “Hadi Mevlüt abi, geç arkama!” dedim. “Tamam bacım!” diyerek geçti arkama, yarağını amıma kökledi ve pompalamaya başladı… Yine zevk denizinde yüzüyordum. İkinci kez orgazm olmuştum ki, onun da, “Geliyorum bacım!” demesiyle kendime geldim. Hemen önünden kaçıp yere çömeldim, yarağını elime alıp sıvazlamaya başladım, bir yandanda kafasını yalıyordum. Az sonra dölleri fışkırmaya başladı. Ben sıvazladıkça fışkırıyordu ve o kadar yoğundu ki, ağzım, yüzüm, boynum, boğazım, gçğüslerim, heryerim döl olmuştu. Son damlalarını da yaladıktan sonra bunu bıraktım ve soluk soluğa yatağa yaslanıp yere oturdum. O da yatağa sırtüstü yattı yatağa…

Biraz dinlenip kendime gelince kalktım, banyoya gidip duşun altına girdim. Üzerimdeki dölleri temizledikten sonra, bornozumu giyip banyodan çıktım. Yatakodama gittiğimde halen yatıyordu ve yarağı halen yarı kalkıktı. Acaba bir posta daha sikermi ki diye düşündüm ve üzerimdeki bornozu atıp yarağını yalamaya başladım. Ben, bir posta daha siker mi ki diye düşünürken, beni 2 posta daha sikti… Sonrada duş alıp giyindi ve “Teşekkür ederim bacım!” dedi. Ben de, “Herzaman beklerim!” diyerek dudaklarından öptüm ve yolladım. Kendime hayret ediyordum, ayı gibi herife siktirmiştim kendimi ve beni 3 posta sikip kevgire çevirmişti.

Aradan 1 sene geçti ve kapıcı halen beni sikmeye devam ediyor. Bilmiyorum ama, karısı birşeyler anladı herhalde, bana kötü kötü bakıyor. Olsun, bakarsa baksın, beni en sağlam siken o ayı!

34 yaşında dışarıda kapalı giyinen bir kadın nadiye yengem 170 boylarında sarışın yeşil gözlü tombulca bir bayan kalçaları

çok geniş memeleride oldukça büyük yolda yürürken kalçalarının geniş olmasından ellerini kalçalarının yapısından dolayı vucuduna fazla yaklaştıramıyor ve kenarlara biraz açarak yürüyor beli çok fazla kalın değil, yani kalçalarla göğüsler arasında harika bir beli var mükemmel dolgun dudakları

olan bir kadın karşında konuşurken sanki dudakları seni emiyormuş gibi hissetiriyor insana ben nadiye yenge ye aydın amca ile

evlendiği günden itibaren hep ilgi duydum aslında onun oturuşlarını yürüyüşlerini falan hep dikkatlice süzerdim evde ve aile arasında çok rahat

bir kadındı giydiği elbiseler bol olurdu çoğunlukla eğildiğinde falan göğüsleri görünürdü ben onun memelerine bayılırdım bize geldiğinde yada onlara gittiğimizde aşağı eğilsede memelerini görsem diye hep onu takip ederdim bu yıllarca hep böyle sürdü bir süre sonra fark ettim ki

nadiye yengem benimle aynı ortamlarda olduğu zaman hep frikikler veriyordu benim onu izlediğimin farkındaydı sanırım ve o bu durumdan hoşlanıyordu

çünkü gereksiz yere hareketler yapıyor ve bacaklarının göğüslerinin görünmesini sağlıyordu. bu durumu fark ettikten sonra ona kendimi sanki daha yakın ve ilgili hissetmeye başladım ara sıra bana el şakaları yapıyordu bir gün yine öyle boynumdan tutup beni kendine doğru çekti sanki güreşci gibi el ense yaptı ve zafer in ( benim adım ) benim gibi şişman bir karısı olsa ne yapar acaba dedi oradaki grupta annem ve annemin zeyzesi birde .

mahalleden bir kaç kadın i vardı bende ne olacak

bir erkek karısıyla ne yapıyorsa ben de onu yapardım dedim bunun üzerine oradan biriside seni biraz haşat ederdi galiba dedi

bende belli olmaz orası ben genç birisiyim orada durun bakalım dedim nadiye yengede oradan bana bakıp gülüyordu. Sonraki gün ekmek almak için az ötedeki markete gittim sabahtı, markete girdiğimde nadiye yengede ekmek alıyordu sonra birlikte çıktık marketten ve eve doğru

yürümeye başladık bana dünkü söylediklerim konusunda özür dilerim ulu orta pek uygun olmadı sanırım senin alay konusu olmana zemin hazırlayan laflar attım ortaya sanırım dedi, ben aslında o amaçla söylemediydim yani oraya varacağını düşünemedim durumun aman sorun etme ben

unuttum bile dedim hem ne olacakki bende cevabını verdim işte senin gibi bir karım olsa onu tatmin etmesini bilirim ben diyerek yürümeye devam ediyorduk sonra bak sen şuna bu laftan bana da pay çıkardın ama sende hani diyerek gülüyordu .

bende sen durup dururken attın ortaya bu lafı ve kendini dahil ettin dedim neyse artık bırakalım bunları diyerek evlerimize gittik. öğle saatleri idi nadiye yenge bize geldi annemin yanına mutfağa gitti onunla bir süre sohbet falan ettikten sonra

ben gidiyorum çok kötüyüm diyerek kapıya doğru yöneldi bende o .

sırada ayakkabılarımı boyuyordum kapının önünde bana doğru bakarak şu zaferin

ahı tuttu herhalde dedi kafamı yukarı kaldırıp hayırdır ne oldu dedim ne olacak boynumu belimi oynatamıyorum tutuldu dedi yok

canım sen ani ters bir hareket yapmışsındır adelelerde kasılma olmuştur benimle ilgili bir şey değil yani dedim eee ne olacak şimdi ya dedi ben yaptım madem sana masaj yaparım geçer diyerek takıldım ona o da yaaa yapsana ölüyorum ağrıdan biliyorsan

dedi ben aslında öylesine söylemiştim ama masaj konusunda oldukça yetenekliyim annemde çok iyi masaj yapıyor yapsın falan deyince tamam demekten başka yol kalmadı hadi gidelim bize dedi ve az ilerde onların eve gittik evde kimse yoktu eşi işteydi iki

kızı vardı onlarda okuldalardı eve gittik oturma odasında kanepenin üzerine uzan sen yüz üstü dedim ben boynuna omuzlarına masaj yapayım dedim tamam bir saniye dedi üzerinde tişört ü vardı onu çıkardı böyle oluyor herhalde değilmi dedi ben aslında evet

ama çıkarmasanda olurdu dedim hadi başla sen dedi bana üzerinde sütyeni vardı ben boynuna omuzlarına masaj yapmaya başladım oradan sırtına

doğru falan indiriyordum ellerimi istersen ellerine takılıyor sütyeni çöz arkadan dedi bende çözdüm ve sırtlarına kollarına boynuna her yerine masaj

yapmaya devam ediyordum çok güzel yapıyorsun sen harikasın dedi bana, ve yüzünü döndü yani sırt üstü uzandı ve birazda bu taraftan devam et dedi döndüğü zaman göğüsleri tamamen açıkta kaldı o kadar diri ve irilerdiki gözlerimi alamadım bir an uçları kocamandı ne o hiç kadın göğüsü görmedinmi daha önce dedi doğrusunu söylemek gerekirse bu kadar iri ve güzel olanı görmedim dedim o arada kendimi onlara dokunmaktan alamadım hiç sesini çıkarmadı sonra hadi devam et masaja dedi bende hem göğüslerini hem

omuzlarını okşamaya devam ettim gözlerini kapatmış öylece yatıyordu o arada erkekliğim o kadar kalktıki pantolonumun içine sığmıyordu artık sıkışmıştı bir kenarda ona çaktırmadan düzelteyim dedim bir elimle ben elimi onun .

üzerinden alınca hafifçe göz ucuyla baktı beni gördü o arada hafifçe gülümsedi bende ne gülüyorsun ben erkeğim ne olmasını bekliyordun bu manzara karşısında sen benim hayallerimdeki kadınsın deyiverdim bir anda bana gözlerini hafifçe açarak baktı ve demek ben senin hayallerindeki kadınım öylemi dedi ne düşünüyordun hayallerinde peki dedi bak bunları

dedim ve eğilip memelerinin uçlarını emdim sonra bana baksen şuna dedi ve başka neler peki al sana gerçeği dedi sanki rüyadaydım kulaklarıma inanamıyordum ellerimi eteğinin altına doğru soktum bacaklarının iç kısımlarını kilotuna kadar ellerimle bir aşağı bir yukarı okşuyordum diğer taraftan da memelerinin uçlarını emiyordum sonra onu ayağa kaldırdım ve .

eteğini , kilo dunuda çıkardım belinden tutup ellerimi arkasından poposunun

ve kalçalarının üzerinde dolaştırıyordum o kadar iri poposu vardıki elimle onları sıkıp hafifçe şamarlıyordum sonra aşağı doğru eğildim o ayakta

bende önünde iğilmiş amını okşamaya başladım bacaklarını araladım ve amını iyice ortaya çıkardım elimle bir taraftan onu tatmin ediyor dilimlede

emmeye devam ediyordum bir süre sonra kalçalarını ileri geri oynaymaya başladı eliylede kafamı amına bastırıyordu ben daha fazla dayanamıyorum dizlerim çözülüyor diyerek uzandı hadi erkeğim al beni dedi sonra seni çok istiyorum daha fazla dayanamıyorum azdım artık çıldırdım diyordu bu arada bende elbiselerimi çıkardım ve unun üzerine doğru uzandım beni öpüyor ve ısırıklar atıyordu arada bir sert ısırıklar oluyor ve

canımı hafif acıtıyordu fakat diğer taraftan da onun bu şehveti benide azdırıyordu boynumun altlarını öyle emiyorduki sanki vakum gibi çekiyordu

bende hafif balık etli bir vucuda sahibim bana harikasın diyerek göğüslerimi sıkıyordu artık bende çıldırmıştım adeta amına sokmaktan başka bir

şey düşünmüyordum bacağının arasını açıp amına sikimi soktum amı çok sulanmıştı kaygandı içi, bir anda sonuna kadar içine girdim

beni kalçalarımdan kollarıyla sıkıca tutup kendine doğru bastırıyordu bende o muhteşem kalçalarını ellerimle okşuyor onu kendime doğru çekip amına girip çıkıyordum sonra sikinin üzerine oturmak istiyorum dedi ben uzandım .

sonra o da ata biner gibi sikimin üzerine oturup kalkmaya başladı onun 85 kiloluk vucudunun ağırlığı ile sikim sonuna kadar içine giriyordu tamamen o beni, bende onu sonuna kadar birbirimizi

hissediyorduk amının derinliklerinde sikimin ucuna bir şey sanki dokunup dukunup çekilmeye başladı bir süre sonra kendini iyice kastı ve tamamen üzerime bastırdı ve orgazm olduğunu hissettim o sırada bende içine boşaldım…

Merhabalar ben can yaşım 30 bakımlı ve sevilen bir kişiliğim var sex ede inanılmaz düşkünüm düşkün olmamında tek nedeni hiç inmeyen yarağım neyse anlatacağım hikaye bugüne kadar yaşadığım en heyecanlı ve tahrik edici olandır.

Mahallede oturan 45 yaşlarında abla dediğim ve sürekli şakalaştığım komşum nesrin işten akşamları döndüğümde genelde kapının mahallenin kapıların önünde mahalle kadınları oturur sohbet falan ederlerdi her seferinde de selamlaşır hatır falan sorardık neyse ki yine bir akşam üstü eve geliyordum nesrin kapının önünde oturuyordu selamlaştım nereye eve dedim gel çekirdek al dedi.

Sohbet falan derken bir anda hiç beklemediğim bir an gülümseyerek şakalaşır gibi önündeki ne zaman görsem dışarda kalıyor dedi ne falan dedim anlamaya çalıştım nesrin ne olacak dedi önündeki patlıcan bende hem kızardım hemde gülümsedim onun normal halidir dedim nesrin vayyy bu daha normalmi gerçekten can çok beli oluyor sen nasıl yürüyosun bu halde kim görse gözü oraya kaçar dedi neyse bende dedim abla valla napayım malım budur nesrin abla görüşürüz dedim eve çıkacam bekle can gitme senden bir ricam var aylardır her seferinde gözüm yarağına takılıyor çok merak ediyorum dedi.

Bende ilk başta çekindim daha sonra ne olacaksa olsun lütfen dedim abla olur mu öle şey biri görse yakalasa hayatımız kayar hemde yılardır tanışıyoz falan derken uzatma gel içeri dedi etrafa baktım kimseler yoktu içeri kapıya geçtim eşin nerde dedim saat 8 de gelecek dedi yani bir saat falan sonra en büyük kızı üniversite okuyodu 2 çoçuğuda küçüktüler yani odalarında tv izliyolardı neyse kapı çekti diyer odaya geçtik nesrin can hiç bekleme gelen olmadan çıkarsana dedi bende azmıştım yarağım yanıyordu taş gibi dimdik olmuştu indirdim fermuarı zorlanarak çıkardım 21 cm ve çok kalındır çıkarınca adeta şaşkınlıkla bakıyodu sen nasıl bunu amcığa sokuyorsunki dedi bende dedimki oluyor hemde bal gibi oluyor ama kız arkadaşlarımla okadar sex yaşadım ama hiç biri arkadan alamadı gerçektende hayatım boyunca arkadan yapamadım bu yüzden hep üzüldüm o arka tadı alamam neyse dedim nesrin çıkarsana amını bende bakayım yanıyorum dedim sonra bak şimdi olmaz dedi bense ısrar etim lütfen diyorum tabiki nazlanıyor bide korkuyor yaklaştım eteyini kaldırdım kilotunu indirdim offff inanılmaz bir amcık bembeyaz küçücük şaşırdım.

Adeta nesrin senin amın bakire amı gibi dedim niye bukadar küçük falan dedim 3 doğumuda sezeryanla yaptım dedi o yüzden aynı hep bide kocasının yarağının parmak kadar olduğunu söledi inanmasamda yemin eti yani 8 cm ama biri gelir diyede ödüm kopuyordu yaklaştım hiç sevişmeden yarağımı amcığında sürtüm üstünde gidip gelmeye başladım ne oldu anlamadım inelemye başladı adeta amından yarağıma sular akıyordu çok erken boşalmıştı hiç vakit kaybetmeye niyetim yoktu ayakta koltuğa oturtum yarağımın başını ıslanan kaygan amının deliyine yavaşça itmeye başladım zorlaya zorlaya anca başı giriyordu yarağımın derisi yanıyordu zorlanmaktan tamamen bacaklarını açtım yarağımı içine kökledim yarısını sokmulştum sokarkenede tırnaklarıyla sırtımı parçalıyodu nefesi gitmiş bayılmak üzereydi ama ben boşalmalıydım ve biraz daha git gel yaptım yarağımın yarısını batırdım amının ıslaklaığıyla içine giriyordum.

2 dakika sürmedi hızlandım boşalacaktım nereye boşalayım dedim içine dedi korunuyom dedi ben öyle boşaldımkı amının içinden spermim bacakalarına damlıyordu yarağımı çıkardım hemen pantolonu çektim çıkıyorum dedim gelen olur falan o adeta bayılmıştı neyse kapıdan çaktırmdan çıktım eve gitim düş falan aldım ama ben deliriyorum tadını daha alamam vede muhteşem daracık beyaz amcığı göz önümden gitmiyordu aradan bir kaç gün geçtü artık nesrinle rahat buluşup muhteşem bir gün yaşamaktı neyse numarasını almıştım aradım 3 gün sonra sen nerdesin işini haletin gitin falan dedi konulştuk bir kaç gün oda delirmişti ben gibi nasıl buluşacaz falan günlerce konuşuyoduk tabiki o dışarı aradan 10 gün geçmişti bir akşam bizimkiler sabah leyin köye gideceklerini sölediler bir anda aklıma eve gelmesi oldu hem karşımızda hemde süper olacaktı tabiki arayamıyorum akşamları sabahı beklicektim.

Sabah 9 gibi bizimkiler hepsi köye gittiler bende evden çıkar gibi çıktım bizimkiler gitikten sonra eve döndüm nesrni aradım cevap vermiyordu çıldırmıştım neyse dışarı çıktım kapının önüne yaklaşık 2 saat falan geçti nesrin kapının önüne çıkmış temizlik yapıyordu yanına gitim abla nasılsın bağırarak şakalaşarak gibi biri görsede anlamaz zaten yaklaştım ya sen neye cevap vermiyosun tele evde kimse yok hepsi köye gittiler dedim telefon odada çoçuklar oynuyor dedi neyse gelecenmi dedim çoçuklar ne olacak dedi ben bilmem eve çıkıyorum git içeri seni arayacam falan dedim çıktım eve aradım daha rahat konuşşuyoruz tabiki nesrinde inanılmaz heyecanlanmış muhteşem bir fırsat diyor neyse çoçukları alıp ablama bırakacam dedi ablasıda bi arka mahalede tamam dedim saat 1 oldu nesrin geldi içeri geçti geçtiyi gibi sarıldım dudağımı dudağına soktum sevişmeye başladım.

Delirmiştim adeta ısırma ne olur belii olsa ölürüm diyordu sakinleştim hemen yatağa uzatım üzerini hepsini bir seferde çıkardım bembeyaz bir vucut micacık memeler korkmasam parçalayacam adeta vucudunu hepsini yalamaya başladım bacaklarına indim amcığını ağzıma aldım şaşkın bakıyordu miden bulanmıyormu diyordu sadece yok dedim ağzıma aldım emzik gibi emiyor yalıyordum dişlerimle parçalıyordum ağzıma öle almıştımki saçımı bastırarak orgazm oldu amından sular akmaya başladı üğzerinden kalktım git amını yıka gel deidm o arada çırılçıplak soyundum odaya geldi beniş öle görü nce şaşkınlıkla bakıyordu sarıldım tekrar seviştim biraz eyil yala aşkım dedim olmaz dedi asla yalayamam midem bulanıyor kocamınkinide hiç yalamadım yemin eti tamam dedim midesi bulanmasın dedim uzatum yatağa bacaklarını açtım amını iyice yaladım üzerine çıktım kocaman yarağıma bakıyorum amcığına bakıyorum beni daha azgınlaştırıyordu yarağımı yavaşça dayadım amına yavaşça içine soktum girmesede zorlansada artık olacaktı yarağımı batırdım amının derimliklerine bağırıyor gözünden sular akıyordu biraz git gelden sonra altımda tekrar orgazm olmuştu ıslanmasıyla yarağım dahada rahat giriyordu pompalamaya başldaım zevke dönüştü inliyor altımda kurban olurum diyordu bende gaza gelip çılgınca amının içine sokup çıkarıyordum köküne kadar bastırıp amının içine boşaldım yarağımı çıkarırkene yarağımın derisi hafiften kalkmıştı aradan bir saat uzandık 2 kez daha yaptım sonra eve giti tabi ki arkadan yapalım dedim bir anda delirdi asla olmaz dedi bende zorlamadım tabiki toplamda 3 kez daha buluştuk ve bitirdim geröekten hayatımız kayabilir di ve biiiti birbirimizxi görüyoruz ama hiç bir şey olmamaış gibi saygılı bir şekilde komşuluk devam ediyor

anlattıklarım yıllarca o anları düşünerek mastürbasyon yapmamı sağlamıştı. Aradan yıllar geçmesine rağmen
o anları unutamıyor ve inanılmaz zevkler alıyordum. Geçen
bu zaman sürecinde aklıma takılan bir başka konuda, Soner abinin
benimle ilgili hisleriydi. O kendisinden 5 yaş küçük ve cinsel deneyimi
olmayan bir kıza mastürbasyon yaptırırken nekadar zevk
almıştı acaba? Yıllarca hep bunu merak ederek yaşadım.

Artık evli bir kadındım ve hayatımda bazı
sorumluluklar vardı. Kocamla çok mutluydum, her nekadar bazı geceler
yataktaki erkeğin Soner abi olduğunu düşlesem de, kocamla evli
olmak harika birşeydi. Evliliğimizin ilk 2 senesi maddi zorluklarla
geçti. Kirada geçen zorlu 2 yılın ardından, kocamın ailesinin
de desteğiyle bir ev aldık ve taşındık. Güzel bir evdi.
Çocukluğumun ve evliliğimin ilk 2 yılının geçtiği
yoksul semtlerden kurtulmuş, daha lüx bir semte, İzmir’in denizle iç
içe güzel semti Küçükyalı’ya taşınmıştık. Evimizin
balkonundan görünen güzel körfez manzarası ve sabahları içimizi açan
deniz kokusuyla, kocamla günlerimiz mutluluk içinde geçiyordu.

Komşuluğun olmadığı bir yerde yaşamak, benim gibi
insanların iç içe olduğu kenar semtlerde büyümüş bir kadın
için biraz garipti belki, ama yine de hayatımdan memnundum. Komşusuzluktan
sıkılmışken, apartmana giriş çıkışlarda
selamlaştığım Eda hanım adındaki, benden 10
yaş büyük bir bayan içimi ısıtıyor, beni yaşadığım
eve dahada bağlıyordu. Güler yüzlü, sevecen bir hanımdı ve
onla sohbet etmek hoşuma gidiyordu. Defalarca birbirimizi davet etmemize
rağmen, bir türlü gelip gitmek kısmet olmamıştı. Bu
durum benim evde yumurtanın kalmadığı bir gün, Eda
hanımdan ödünç yumurta almaya gitmemle son buldu. Bir kat
altımızdaki evlerinin kapısına giderek kapıyı
çaldım. Sanırım evde kimse yoktu, çünkü kapı
açılmamıştı. Tam tekrar eve çıkıyordum ki,
kapının tıkırtısıyla arkamı döndüm…

Kapı açıldığında biraz şaşkındım,
çünkü kapıyı (sonradan 16 yaşına yeni girdiğini
öğrendiğim) Serhat açtı ve “Buyrun?” dedi tebessümle. “Merhaba, Eda
hanıma bakmıştım ben ama…” dedim. “Annem evde yok abla,
markete kadar gitti, birazdan gelir!” dedi. Ben de, “Tamam canım, ben üst
komşunuzum, yeni taşındık, adım Merve, daha sonra uğrarım,
tekrar teşekkürler!” dedim. “Oldu abla, söylerim anneme!” dedi ve
kapıyı kapattı. Güler yüzlü, kendince
yakışıklı bir çocuktu Serhat, ilk görüşte kanım
kaynamış, sevmiştim keratayı. Eve geldiğimde
aklımda markete gidip yumurta ve diğer ihtiyaçlarımı almak
vardı. Üstüme birşeyler giyip gideyim diye düşünürken, kapım
çaldı. Kapıya koşup baktığımda, kapıdaki Eda
hanımdı. Dışarı çıkmak için hazırlandığımdan
altım giyinik olmasına rağmen üstümde sütyenimle geziyordum, “Bir
saniye!” diye seslenip, kapıdan göğüslerim görünmeyecek şekilde
sadece başımı çıkararak, “Pardon Eda hanım, giyiniyordum
da, üstüm çıplak… Gelin siz, buyurun!” dedim.

Eda hanım gülümseyerek, “Önemli
değil… Bana gelmişsiniz, Serhat söyledi.” dedi. “Evet evde yumurtam
bitmişti de, o yüzden rahatsız etmiştim. Ama şimdi ben de
markete çıkmak için giyiniyordum.” dedim. “Aaa, lafı mı olur canım,
komşuyuz şurda, ben getireyim hemen, hem market
kapanmıştır artık, boşuna gidersin!” dedi. Aslında
gerçektende saat geç olmuştu, market akşamları saat 8.30 – 9
gibi kapanıyordu. “Peki ozaman, sağolun, ama olmadı böyle…”
dedim. “Önemli değil, ben getiririm birazdan!” deyip aşağı
kata yöneldi. Ben de kapıyı tam kapatmadan, üstüme birşey
geçirmek için odama geçiyordum ki, odama girer girmez, Eda hanım koşar
adım kapıya gelmişti bile, kapıyı tıklattı. Ben
de, “Buyur buyur, kapı açık!” diyerek yine sütyenimle odamdan çıktım.
Ama birden şok geçirmiştim. Çünkü gelen Serhat idi ve beni sütyenimle
göğüsler fora bir şekilde görmüştü. Birden, “Ayy pardon!”
diyerek, ikimiz de özür diledik ve ben odama kaçtım. Serhat da
kafasını öbür tarafa çevirerek beklemeye başladı…

Hemen elime ilk geçen Body’yi üstüme geçirip dışarı
çıktım. Serhat hemen, “Özür dilerim abla, sen gel içeri deyince ben de
girmiş bulundum, annem yumurta yolladı!” deyip yumurtaları uzattı.
“Asıl ben özür dilerim ablacığım, annen sandım seni!”
dedim. Serhat ta tekrar, “Pardon abla!” deyip, geldiği gibi yine
koşar adım evine gitti. O yaştaki çocuğa resmen göğüs
şovu yapmıştım elimde olmadan. Ama benim üzüldüğüm
konu o değil, çocuğu utandırmış olmamın
verdiği burukluktu.

Aradan geçen zamanla, Eda hanımla samimiyetimiz ilerlemiş, artık
ona abla diye hitap etmeye başlamıştım. Eda ablanın
kocası genç yaşta vefaat etmişti ve oğlu Serhatla
yaşıyorlardı. Eda abla bir muhasebecinin yanında
çalışıyordu. Serhat ise Liseye gidiyordu. Okul tatil olduğu
için Serhat evde yalnız kalıyor ve babasının erken
vefaatı sebebiyle, insanlarla fazla konuşmayan, içine kapalı bir
genç olarak zamanını geçiriyordu. Anlayacağınız çok az
arkadaşı vardı ve tekbaşına Bilgisayar başında
zaman geçiriyordu. Eda ablayla artık samimiyetimiz ilerlediği için, bana,
bazı günler o yokken evine gidip Serhat’a yiyecek birşeyler
hazırlayabilirmiyim diye sormuştu. Ben de, “Olur abla, ne olacak elime
mi yapışacak!” diye kabul etmiştim.

Ertesi gün öğlen alt kata inip Serhat’a birşeyler hazırlamak
kapıyı çaldım. Serhat açtı kapıyı, “Merhaba Merve
abla, gel buyur, yemek işi sana kaldı ha, annem söyledi, zahmet olacak!”
dedi. Ben de, “Yok canım olur mu öyle şey!” deyip içeri girdim. “Ne
istersin? Ne hazırlayım sana?” dedim. Kıymalı makarnaya
bayılırmış, yapmak için mutfağa girdim ve “Sen bak
işine, ben hazırlarım!” dedim. Serhat teşekkür edip
odasına gitti.

Yemeği hazırlamıştım. Serhat’a seslendim, “Serhatçığım
makarna hazır, istediğinde yiyebilirsin, ben çıkıyorum eve!”
dedim. Ama içerden cevap gelmedi. “Serhat?” diye ikinci seslenmemde de karşılıksız
kalınca, usulca yarım açık olan kapısından içeri
baktım. Serhat yatağına uzanmış, gözleri kapalı,
kulağında kulaklıkla müzik dinliyordu. Üstündeki kolsuz tişörtten,
yaşına göre kaslı kolları ve altındaki şorttan
belli olan önündeki kabarıklık, yıllar önce Soner abiyle
yaşadığım günleri aklıma getirmişti ve içim bir
hoş olmuştu birden. Ses çıkarmadan bir süre izledim ve sonra kapıdan
içeri bir adım girip, biraz daha yüksek bir sesle, “Serhattt!!!” diye
seslendim. Bu kez duydu ve “Merve abla kusura bakma müzik dinliyordum!” deyip
ayağa kalktı. Kalkmaz olaydı, ayağa kalkmasıyla
birlikte, önünde, şortundan dışarı çıkmak istercesine
duran o kabarık yarağı gözüme çarptı ve beni mahfetti. Gerçekten
de Serhat’ın yarağı çok büyük görünüyordu. Yıllardır
kocamla çok mutluydum, sex hayatımız da harikaydı, ama
serhatın yarağı aklıma Soner abinin yarağını
getirmişti ve çok tahrik olmuştum…

Yanıma gelerek teşekkür etti ve beni kapıya kadar yolcu etti. Eve
döndüğümde içimde yıllar öncesinden kalan Soner abinin yarağının
görüntüsü vardı. Ve amım sırılsıklam olmuştu. Hemen
odama geçip, Soner abinin yarağını düşünerek, amımı
okşamaya başladım. Hayalimde o koltuğun üstünde oturuyor, ben
de yarağını yalayarak ağzıma alıyorum, emiyorum
ve o da ağzıma, yüzüme, boynuma ve göğüslerime boşalıp
bana sperm banyosu yaptırıyordu. Ama bu kez farklıydı,
çünkü hayalimdeki yarak Soner abinindi, ama yüz Serhat’ın yüzü olmuştu
birden. Ve bu beni dahada tahrik ediyordu. Hayalimdeki Soner abi modelinin
yerini Serhat aldı, artık onun sikini yaladığımı
hayal etmeye başladım ve hayalimde onun yüzüme boşalmasıyla,
ben de sessiz sessiz, “Serhat sik beni! Sik beni Serhat!” diye diye
boşaldım. Kendime geldiğimde bu düşündüklerimden utanmıştım,
nede olsa artık evli barklı bir kadındım ve bu tür
şeyler çocukluğumda kalmıştı. Artık kocamdan
başka bir erkek düşünemezdim ve bunu küçük bir kaçamak kabul ederek duşa girdim.

Aradan birkaç gün geçmişti
ve ben tekrar yemek hazırlamak için Eda ablanın avine indim. Serhat
açtı kapıyı ve buyur etti, sonra herzamanki gibi odasına geçti
ve ben mutfakta yiyecek birşeyler hazırladım. Bir ara Serhat’ı
mutfağın kapısında gördüm. Gülümsedim ve “Ne dikiliyorsun
orda?” dedim. O da gülümseyerek, “Hiiç… Seni izliyorum… Çok güzel kokular
geliyor, ne pişiriyorsun?” dedi. “Tavuk sote yapıyorum!” dedim. Gelip
tavaya baktı ve “Oooo gerçekten harika kokuyor!” dedi. Ama bu sırada
arkamdan bana oldukça yaklaşmıştı ve sanki benim kokumdan
bahsediyor, benim kokumu içine çekiyordu. Bu beni
heycanlandırmıştı ve aklıma evde yaptığım
mastürbasyon geldi. Serhat tavaya bakarken, “Çok güzel kokuyor, nefissss!”
deyip biraz daha yaklaştı ve azda olsa popoma dokundu. Ben artık
iyice ıslanmıştım. Acaba bilerek mi yapıyor diye
düşünürken, “Abla ben duşa girsem ayıp olurmu?” dedi. “Yok
ablacığım, neden ayıp olsun, bak işine!” diyebildim
sadece.

Banyodan su sesi gelmeye başlamıştı. Ama ben hiçte iyi
değildim, içimden bir ses gidip Serhat’ı röntgenlememi söylüyordu. İçimden
sanki bir orospu konuşuyordu, (Serhat’ın yarağını merak
etmiyormusun? Git ve bak!) diyordu. Daha fazla dayanamayıp banyonun kapısına
gittim, anahtar deliğinden baktım ve tam karşımda,
duşun altında 31 çeken Serhat’ı gördüm. Yarağı kocamandı
ve hızlı bir şekilde okşuyordu. Bir anda amım
sırılsıklam olmuştu, adeta şelale gibi akıyordu sularım.
Dayanamadım ve delikten bakarken amımı okşamaya
başladım. Altımda ince penye bir eşofman vardı. Sularımın
eşofmanın önünü ıslatmasından korkuyordum ve biraz aşagı
sıyırıp külodun üstünden okşamaya başladım. Serhat
ta iyice hızlanmıştı. O anda içeri girip kendimi ona
siktirmek için yanıyordum, ama cesaret edemiyordum buna. Bu
düşüncelerin arasında Serhat’in boşaldığını
gördüm ve o anda kendime gelip hızlıca toparlandım ve mutfağa
kaçtım. Serhat banyodan çıkmış ve odasına
girmişti. Aklımda onla yatmak vardı sadece, kendimi zor tutuyordum.
Serhat’a, “Yemeğin hazır canım, ben çıkıyorum
yukarı!” deyip, hemen kaçtım ordan. Eve geldim ve Serhat’in
yarağını düşünerek matürbasyon yaptım, kendimi tatmin ettim.

Akşam üstü olmuştu,
kocamın eve gelip beni sikmesi için sabırsızlanıyordum. Çünkü
ancak kocamla bu azgınlığım üstümden gidecekti. Kocamı
aradım ve “Aşkım ne zaman geleceksin?” dedim. Ama aksilik bu ya, “Hayatım
bu gece biraz geç kalacağım, yetiştirmem gereken işler var!”
dedi. Umutlarım yıkılmıştı ve çaresiz geç saatte de
olsa kocamın gelmesini bekleyecektim. Saat daha 6 idi ve kocam eve erken
geldiğinde bile 9 da anca evde oluyordu. Yani bu gece saat 11-12’ye kadar
kudurmaya devam edecektim. Ben de gece için hazırlanmaya karar verdim, bir
duşa girdim ve vücudumdaki bütün kılları aldım. Duştan
çıkıp saçımı makyajımı yaptım ve
kocamın sevdiği siyah iççamaşır takımımı
giydim. Dantelli ve sexy bir takımdı, kocam beni böyle görünce deli gibi
sikecekti. Üstüme de dizüstü eteğimi giydim ki, kapı çaldı. Saate
baktım, 9.30 idi, kocam erken gelerek bana sürpriz yapmıştı.
Üzerimde sütyenle kapıya koştum yine. Kapıyı açtım ve “Bekle
1 saniye, girme daha!” dedim. Ses gelmedi, bekliyordu. Eteğimi biraz
yukarı çekerek koltuğun üstüne hafif domaldım. Çok sexy
göründüğümden emindim ve şuh bir sesle, “Gel tamam!” dedim…

Ama birkez daha şok olmuştum, çünkü gelen yine Serhat idi. Çocuk içeri
girdi ve ne oldugunu anlamadan öylece donakaldı. Ben de
şoktaydım. (Bu Serhat’in evime ikinci gelişiydi ve beni yine yarı
çıplak görüyordu. Ama bu kez farklıydı, çünkü ben de onu banyoda
çıplak görmüştüm!). Gözüm hemen sikine kaydı. Siki kalkmıştı
ve dışarı çıkmak ister gibi şortunu zorluyordu. “Pardon
abla!” deyip kafasını öbür tarafa çevirdi. Ben de en yakın odaya
kaçtım. İyice delirmiştim, ben kendimi ona siktirmemek için zor dururken,
o sürekli yarı çıplak yakalıyordu beni. Odanın
kapısına yaklaştı ve “Abla pardon yaa, yine kaza oldu! Annemden
haberin varmı? Geç gelecekmiş te, yiyecek birşey varmı
sende diye bakmaya gelmiştim!” dedi. Benden ses çıkmayınca, “Ama
boşver abla, yemesemde olur, beklerim annemi…” dedi. Üzülmüştüm,
sonuçta suç bendeydi, çocuk nerden bilsin onu kocam sandığımı.

“Bekle bekle!” dedim odadan çıktım, ellerimle göğüslerimi
kapatıyordum. Onun ise siki halen sopa gibiydi. İçim iyice tuhaf oldu.
O da bana bakıyordu. Güldüm ve “Alıştın artık beni
böyle görmeye haa?” dedim. Güldüğüm için o da rahatlamıştı ve
gülümsedi. “Gel mutfağa bakalım!” dedim. Artık tahrik
olmamın da verdiği rahatlıkla ellerimi göğüslerimden çektim.
Ama onun arkamdan popoma baktığını hissediyordum. İyice
orospuluk damarlarım kabarmıştı, resmen istiyordum 16
yaşındaki çocuğu. Buz dolabının kapağını
açtım ve eğildim. Önünde kısa eteğimden popomun
göründüğünden emindim. Artık çok azmıştım, kafamı
ona çevirip, “Yemek istediğin özel birşey varmı? Yoksa ben ne
verirsem ona razımısın?” dedim gülümseyerek. Bakışları
çok farklıydı, bana yıllar önce benim Soner abiye baktığım
gibi bakıyordu. “Sen ne verirsen yerim Merve abla!” dedi, ama artık
gülmüyordu. “Gel bakalım!” dedim. Yanıma yaklaştı. Ben halen
eğilmiş bakıyordum. İyice yaklaştı ve artık
tam arkamdaydı…

Kendimi ona doğru götürdüm
ve popomu sikine temas ettirdim ve arkamı döndüm, “Ooooo Serhat, ne
değiyor bana öyle?” dedim sexy bir sesle. Birşey diyemedi
çocukcağız. Popomu sikine biraz daha bastırarak, “Nekadar
kalın, sopa mı?” dedim. Serhat fazla dayanamadı ve belimden
kendine çekti, iyice yerleşti siki götüme ve “Hayır merve ablacığım,
o benim şeyim!” dedi. İyice azmıştım ve “Neyin Serhat?
Söyle hadi!” dedim. Gözlerimde sikilmeye hazır bir bakışla ve
sexy sexy söylüyordum bunu. Serhat delirmiş gibi bakıyordu ve “Yarrağım
Merve abla!” dedi. Gülümsedim, “Ooo nekadar sert o öyle! Peki nereye
değiyor şuan farkındamısın?” dedim. “Hayır Merve
ablacığım, söyle nerene?” dedi. Sanki yıllar önce Soner
abiyle yaşadığım an gibiydi herşey. Gözlerine baktım
ve “Amcığıma değiyor canım!” dedim ve bir hamlede külodumu
yana çekip, “Bak görüyormusun amcığımı? Yalamak istermisin?
Hadi yala amcığımı!” dedim.

Serhat delirmişti, birden amıma yumuldu ve yalamaya başladı.
“Oohh Merve abla, çok tatlı amın!” diyordu ve beni delirtiyordu. İyice
kendimden geçmiştim ve dönüp sikini okşamaya başladım. Sonra
sikini dışarı çıkarıp amıma sürüp
başını ıslattım, artık içime girmeye
hazırdı. Sikinin başını amımın deliğine
yerleştirip, “Hadi!” dedim. Ve Serhat içime girip çıkmaya
başlamıştı. Okadar kalın ve sıcaktı ki,
dayanamıyordum. Yaklaşık 4-5 dakika o şekilde amıma pompalayıp
beni boşalttı. O daha boşalmadan, “Yeter!” deyip ayağa
kalktım ve “Şimdi sıra benim isteğimde!” dedim ve salona
götürdüm, onu koltuğa oturttum. Siki kocamandı ve önümdeydi. Yıllarca
Soner abiye yaptığımı hayal ettiğim ve son zamanlarda
aynı şeyi Serhat’a yapmak için delirdiğim şeydeydi
sıra. Sikinin başını iştahla emip yalamaya
başladım. Serhat delirmişti ve “Oohhh, Merve ablamm benimm,
karıcığımm benimmm!” deyip, saçımdan tutup
ağzıma vermeye devam ediyordu. Ben de ona yıllar önce aynı Soner
abiye dediğim gibi, “Sik beni Serhat! Amımı, götümü,
ağzımı, heryerimi sikkk erkeğimmm!” diye inliyordum….

Serhat daha fazla dayanamadı ve şiddetli bir biçimde ağzıma yüzüme fışkırtmaya başladı. Ağzımdan çenemden akan spermler göğüslerime doğru süzülüyordu ve ben halen Serhat’ın yarrağını yalamaya devam ediyordum. Serhat’i boşaltmıştım,
şimdi ben de boşalmalıydım. Onu yatırdım koltuğa ve amımı ağzına dayayıp sürtünmeye başladım. Saniyeler içinde ikinci kez boşalıp Orgazm oldum. Serhat’ın da ağzı yüzü amımın sularıyla yıkanmıştı…

Hemen kalktım ve “Birazdan kocam gelir, çabucak gitmen lazım aşkım!” deyip onu da kaldırdım ve dudaklarından öpüp evine yolladım…

Merhaba. Adım Zehra. 42 yaşında, 1.60 cm boyunda, 51 kg, vücut yapısı normal, esmer bir bayanım. 2 yetişkin kızım var. Eşim öleli 2 yıl kadar olmuştu. Eşim öldükten sonra seks hayatım hiç olmadı. Kızlarım evlendikten sonra evde tamamen tek başıma kalmıştım. Deniz manzaralı bir sitede oturuyorum. Ama adım çıkar diye korktuğumdan kimseyle sikişmiyordum. Kızlarım kocaları ile ara sıra yatıya gelirler, evimin içinde sınırsızca sikişirler, ben de onların sikişme seslerini dinleyerek, kendim sikiştiğimi hayal ederek amımı parmaklayıp orgazm olurdum.

Bir gün çamaşırları balkona asarken iç çamaşırlarımdan birkaç tanesi elimden düştü. Külodum alt katın çamaşır ipine takılıp kaldı, diğerleri ise yere düşmüştü. Bahçeye inip yerdekileri aldım. Alt katta kimin oturduğunu bilmiyordum, çünkü evin kapısı ara sıra açılır, kim yaşar, kaç kişiler bilmiyordum. Zili çaldım kapıyı açan olmadı. O gün sürekli olarak alt kata inip zile basıyordum. İkindi saatlerinde tekrar alt kata inip zile bastım, çünkü kırmızı külodum onların balkonunda bayrak gibi asılı duruyor, herkes balkona bakıyordu. Bir an önce külodumu alma peşine düşmüştüm. Israrla zili çaldım, 20 yaşlarında bir erkek atlet ve şortla, uykulu uykulu bir halde kapıyı açtı. Gözüm hemen şortunun içinde kazık gibi duran sikine takıldı. Özür dileyerek külodumun balkonlarına düştüğünü ve almak istediğimi söyledim. Genç, “Tamam abla getireyim!” dedi ve kapıyı aralık bırakarak külodumu getirmek için balkona gitti…

Kapının aralığından içeriye baktığımda, koridora bakan odada üç genç erkeğin yattığını gördüm. Üzerileri açıktı ve sadece külotlarıyla uyuyorlardı. Koridordaki aynadan balkona giden genci görebiliyordum, külodumu telden aldı, inceledikten sonra koklayıp külodumu şortunun içine sokarak sikine taşaklarına biraz sürtüp çıkardı ve elinin içine sıkıştırıp ovalayarak getirdi. Ben tabi bunu gördüğümü belli etmedim. Külodumu bana verirken sikine baktım, resmen kalkmış şortunun önü çadır kurmuştu. Şortunun sikinin başına gelen kısmında bir damla ıslaklık görünce, işte o zaman koptum ve “Telaşla tanışamadık, Ben Zehra, üst katta oturuyorum, eşiniz veya anneniz yok mu evde?” dedim. “Ablacığım burayı biz bekar arkadaşlarla tuttuk, iş çıkışı otel gibi kullanıyoruz, çoğu zaman evde kimse olmaz.” dedi. Ben de, “Yaa öyle mi? Neyse, teşekkür ederim!” diyerek ayrıldım evime çıktım. Hemen mutfağa koştum, bulduğum en uzun ve ince patlıcanı alarak onunla herzamanki seks fantazimi yaptım, patlıcanla amımı iyice haşat ettim. Alt kattaki gençlerin arasına girdiğimi, beni siktiklerini düşünerek defalarca boşaldım.

O günden sonra artık alt kata kim geliyor kim gidiyor onu izliyordum. Yine bir akşam üzeri eve dördü birden girdiler. Gece yarılarına kadar müzik, televizyon ve muhabbet sohbet sesleri geliyordu. Derken sesler kesildi. Balkona çıkıp baktığımda, benim kattan ve alt katımdan başka yerde ışık yanmadığını gördüm. İçim içimi yiyordu. Ne yapayım edeyim derken aklıma sigortalar geldi. İçeriden sigortaları gevşettim ve alt kata inerek kapının ziline bastım. Kapıyı bu sefer geçen sefer açan değilde bir başka genç açtı. 25 yaşlarında, esmer, iri yapılı, üstünde bir şeyi olmayan sadece altında Boxer şekline yakın şortu olan bir genç, “Buyrun?” dedi. Ben yine etkilenmiştim ve kem kümlerle çocuğun sikine bakarak şaçmalıyordum. O arada içerden, “Kim miş?” diyerek iki genç daha geldiler. Bunların hepsi de evde sadece şortla geziyordu. Ben iyice aptallaşmıştım siklerine bakarken. İmdadıma, o ilk günkü genç (ismi Celal) kapıya gelerek yetişti ve diğer gençler salona geçtiler tekrar…

Celal, “Buyur abla? Bu sefer ne düştü?” dedi. Ben de, “Şeyy, sizde elektrik var ama benim dairede yok, elektrikten anlayanınız var mı?” dedim. Celal da içeriye seslenerek sordu, “Cemil, Akın, Hasan, elektrikten anlayanınız var mı?” diye. Sonunda Hasan ile Cemil birlikte bakmaya karar verip, üzerlerine birer tişört giyip, yanlarına kontrol kalemi alarak benim eve çıktık. Kapıyı açtım içeri buyur ettim. Prizleri falan kontrol ettikten sonra, “Sigortalar eski sistem, onlara bir bakalım abla.” diyerek benden merdiven istediler. Merdivenin olmadığını söyleyerek sandalye getirdim. Hasan sandalyeye çıktığında sikinin tamamen kazık gibi olmuş olduğunu gördüm. Sigortalar yüksekte olunca Hasan ulaşmaya çalışırken, düşmesin diye Hasanın bir bacağından Cemil tuttu, öteki bacağından da ben. Ama elimi Hasanın sikine atmamak için kendimi zor tutuyordum…

Hasan sigortaları sıkarak, “Abla sigortaların gevşemiş, sıktım ama bunlar kendi başına gevşemezler, bunları birisi gevşetmiş, hiç elleyen oynayan oldu mu?” dedi. Ben de, “Kendiliğinden gevşemiş olabilir, kocam öldüğünden beri kimse ellemiyor.” dedim. Hasan sırıtarak, “Neye abla?” dedi. Ben de, “Sigortalara!” dedim. Cemil de pis pis gülerek, “Nezaman gevşerse biz gelir sıkarız be abla, sen yeter ki iste!” dedi. Ben ilk başta lafların içindeki ipneliği sezmemiştim, sonradan jeton düştü ve “Tamam sıkılacağı zaman çağırırım!” dedim. Bunun üzerine Hasan, “Abla hazır gelmişken başka sıkılacak, yapılacak ne varsa söyle de icabına bakalım!” dedi. Ben teşekkür ederek hemen, “Size soğuk bir şeyler ikram etmek isterim.” dedim ve salonu gösterdim. İtiraz etmeden içeri geçtiler oturdular. (Benim kendilerini görmediğimi ve duymadığımı sanıp) kendi aralarında alçak sesle konuşuyorlar, “Gevşeyenleri iyi sıkarız!” diyerek siklerini sıvazlayarak gülüşüyorlardı…

Ben kolalarla içeri girdiğimde toparlanıp sustular. Gülüşmelerinin sebebini sordum. Hasan da, “Abla yanlış anlama ama, bu sigortanın kendiliğinden gevşeme hikayesi bayat. Çamaşır düşürme hikayesi de eski bir numara, şimdi sen üstümüze kola da dökersin…” dedi. “Niye dökeyim ki?” dedim. “Abla bayanların taktiğidir bu, gözüne birisini kestirdiler mi önce çamaşır düşürürler, sonra sigorta gevşer, daha sonra da üzerine kahve yada kola dökülür… Biz bu yolun yolcularıyız, senin derdin ne? Aramızda yabancı yok, anlat derdini, dinleyip çare olalım! Sen erkek mi istiyorsun?” dedi. Elim ayağım titremiş, donup kalmıştım. Bir şey diyemiyordum, aklım durmuş, beynim boşalmış gibi bön bön bakıyordum. Hasan bana yaklaşarak elimdeki kola tepsisini aldı, “Kolalar üzerimize dökülmesin, sen şöyle bir gel bakalım!” diyerek elini belime attı ve Cemilin yanına doğru çekti beni…

Ben de ne isterse onu yapıyordum. Kola tepsisini sehpaya bıraktı ve iki eliyle askılı elbisemin altından tutarak eteğimi yukarı kaldırıp, “Cemil bak bakalım mal sağlam mı, dağılma var mı?” dedi. Cemil hemen önüme diz çöktü ve yukarı sıyrılmış eteğimin altındaki beyaz külodumu eliyle bastırarak amımı biraz yoğurdu. Sonra külodumu kenara çekti ve “Dağılmamış, ağzı burnu buruşuk değil, kıllardan hoşlanırsan iş görür!” dedi. Hasan da, “Oğlum boşuna dememişler amın kıllısı makbuldür diye, bu gün de kıllı ama takılalım, beğenmezsek sonra birlikte traş ederiz!” diyerek gülüştüler. Ben hipnotize olmuş gibi, ses çıkartamıyor ve tepki veremiyordum. Galiba sikilecektim, gidiş onu gösteriyordu. Hasan arkamdan beni kucakladığı gibi kendisine çekerek sikine yapıştırdığında götüme kazık batıyordu sanki. Bir eliyle memelerime dokunarak, “Oohhoo memeler sımsıkı, hiç ellenmemiş bunlara sanki!” dedi. Cemil de, “Hadi gevşetelim o halde!” dedi ve ayağa kalkıp elbismin askılarını indirdi, memelerime yumuldu ve emmeye başladı…

Birden bacaklarımın titrediğini ve bir şeylerin süzüldüğünü hissettim. Boşalıyordum. Hasan arkadan elini külodumun içine sokup amımı yoklayınca, “Çoktan geçmişsin be abla, daha başlamadık bile! İkimize birden ayak uydurabilecekmisin? İstersen seç birimizi de o kalsın senle!” dedi. Ben ikisinin de tişörtlerine yapıştım ve sımsıkı tuttum, ikisini de bırakmak istemiyordum, ama dilim tutulmuş gibi de konuşamıyordum. “Demek iki yarak birden istiyorsun!” diyerek tişörtlerini çıkardılar. Sonra Hasan arkadan askılı elbisemi bir çırpıda çıkarttı, sütyen ve külotla kalmıştım. Cemil göbeğime bir kaç kez vurup kalçamı tokatladıktan sonra, “Abla biraz göbeklenmişsin, oranda buranda biraz büzüşme ve buruşma var, ama sikmesini bilene am amdır, sikmesini biliyorsan istediğin gibi sikersen, tazecik kız amı gibi sikersin!” dedi. Ben de bir elimi arkamdaki Hasanın sikine, diğer elimi de önümde sütyen içindeki memelerimi elleyip sıkıp emen Cemilin sikine attım ve ellemeye başladım. İkisinin siki de çok sert ve kazık gibiydi…

Şortlarını indirdiler ve Hasan, “Abla tecrübenle bizi ihya et bakalım!” dedi. Ben de tamam şeklinde başımı salladım ve çöküp Cemilin sikini ağzıma aldım. Cemil, “Oğlum bu dilini yuttu, keşke iki kişi gelmeseydik, yaşlı da zaten, heyecandan kalp krizi falan geçirip ölmesin!” dedi. Hasan, “Yok lan birşey olmaz, karı yarak hastası sadece, zaten amı follaşmıştır iyicene, yine de 31 çekmekten iyidir, amın darı genişi olmaz, yeter ki sulanıp içi sıcak olsun, hatta diğerlerini de ara gelsinler, grup yapalım amına koyim!” dedi. Cemil diğerlerini arayıp, “Üst kata gelin, alem yapacağız, kılıf getirin!” dedi. Bu arada Hasan beni halıya dört ayak domaltıp götümü parmaklamaya başlamıştı, “Cemil lan, ilk sıra benim, sen otur dinlen, iki kişi aynı anda yapmayalım, sırayla dinlene dinlene sabaha kadar sikeriz bunu, of sabahlar olmasın!” dedi. Cemil de sikini sıvazlayarak koltuğa oturdu…

Hasan sonra götümün deliğini emerek arkadan amıma parmağını sokmasıyla benim “Ahhhhh!” demem bir oldu. Hasan gülerek, “Bakıyorum da dilin açıldı abla!” dedi. Ben de, “Devam et gülmeye bakalım, beni sabaha kadar sikince gülmeye haliniz kalacak mı!” diyerek aniden dönüp Hasanın dudağına yapıştım. Dudağını vantuz gibi çekiyordum. Hasan elimden kurtulmak için çırpınıyordu. Benim sevişmeye aç olmamdan dolayı iyice azmış ve biraz da yapılı olduğumdan dudaklarına var gücümle saldırmıştım. Hasan dudağını dudağımdan zar zor kurtarıp, “Abla beni öldüreceksin, sıkma o kadar!” dedi. Ben hemen diz çöktüm ve Hasanın sikine sarılarak yalamaya ve emmeye başladım. Okadar azmıştım ki, okadar iştahla emiyordum ki, Hasan beni itip, “Yavaş olsana azgın orospu, sikimi koparacaksın!” diyerek beni sikinden uzaklaştırdı. “Napıyım dayanamıyorum, kocamdan sonra ilk erkeğimsiniz, kocamı bile boynuzlamadım, ama iki senedir yarağa hasretim ve sikilmeyi çok istiyorum!” dedim.

Hasan, “Başlayalım madem! Burda mı istersin, yatak odana mı geçelim? Nerde rahat edersin?” dedi. Ben de, “Biran önce sikin de nerede sikerseniz sikin!” dedim. Hasan, “Ozaman burda başlayalım, gerekirse sonra yatak odasına geçeriz!” diyerek beni tekrar halının üzerinde dörtayak domaltıp arkama geçerek, “Ben önce senin götünü sikeceğim!” dedi ve elini arkadan öne atıp memelerimi sıkmaya ve sikini götüme sürtmeye başladı. Hasanı geri itip, “Götümü siktirmem! Amımı sikeceksen sik, sikmeyeceksen kapı orada, zorla seni içeri almadım, amdan başka yerimi siktirmem, haberiniz olsun, sonra gider tecavüze uğradım diye şikayet ederim!” dedim. Bunun üzerine Hasan, “Kızma be abla, daracık götün varken amın sikilir mi!” dedi. “Daha amımı sikmeden önyargılı davranıyorsun, önce sik bak bakalım!” dedim ve kalktım…

O anda Cemil oturduğu yerden kalktı ve “Abla ben sikerim amını!” diyerek amımı elleyerek memelerimi emmeye başladı. Hasan ise biraz bozulmuştu ama götümü avuçlamaktan da vaz geçemiyordu, kafayı takmıştı bir kere götüme. Cemil beni yatak odasına götürdü ve orada diz çökertti, sikini ağzıma verdi. Kapının tıklamasıyla Hasan kapıyı açmaya gitti ve iki arkadaşıyla (Akın ve Celal ile) birlikte geldi. Akın, “Ooooo aleme bak beee! Sabaha kadar sikiş var desenize!” diyerek, Celal ile birlikte soyunarak karşıma geçtiler. Akınla Celalın siki diğer ikisine nazaran daha büyük ve kalın idi. Cemil, “Akın oğlum o ne lan öyle? Nerede büyüttün lan hayvan gibi azmanı!” diyerek beni yatağa sırt üstü yatırdı ve amımı yalamaya başladı. Akın, Hasan ve Celal da başucuma geçtiler. Üçü de siklerini yüzüme vuruyorlardı, üç yarrak gözümün önünde idi ve üçü de birbirinden güzel görünüyordu. Yarak tarlasında gibi hissediyordum kendimi. Ama önce hangisini ağzıma alacağımı bilemiyordum. Sonunda küçüğünden büyüğüne doğru gitmeye karar vererek, aralarında diğerlerine nazaran küçük olanın siki aldım ağzıma…

Bu arada Cemilin bacaklarımı beline dolamasıyla amıma birden girmesi, sikinin tamamını sokması ve hızlı hızlı sikmeye başlaması bir oldu. 3-5 dakika amıma hızlı hızlı pompaladıktan sonra yavaşladı ve “Ulan korktuğumuz gibi amı bol değilmiş, baksanıza sikim girerken amının dudakları da içeri giriyor, çıkarken de vantuz gibi sikimi sıvazlayarak çıkıyor!” diyerek yeniden hızlı hızlı sikmeye devam etti. Amıma öyle bir sokuyordu ki, sikinin tamamını girdiriyor, tekrar başına kadar geri çekiyordu. Birden daha da hızlanarak, “Kimde prezervatif varsa o gelsin siksin, ben daha boşalmak istemiyorum!” dedi. Ben de, “Tüpler bağlı, içime boşalmanızı istiyorum!” diyerek içimden çıkmasına izin vermedim. Cemil bir kaç git gelden sonra belime sarılarak hışımla içime boşaldı…

Sonra Akın, sonra Celal, sonra da Hasan, hepsi sırayla sikiyor sırayla amımın derinliklerine boşalıyorlardı, ama halen amımdan dışarıya döl akmıyordu. İşin en ilginç yanı ise hepsi de götümü sikmek için can atıyor, fakat hiç birine izin vermiyordum. Daha sonra tekrar Cemil amımı sikerken, Akın da Cemilin arkasına geçip Cemilin götüne sikini sürtmeye başlayınca, Cemil birden üstümden kalktı ve Akına tokatı yapıştırarak, “Ulan yavşak, burda karı varken benim götüme niye sulanıyon lan ibne!” dedi. Akın da, “Ne yapıyım oğlum, biriniz am sikerken biz burda azıyoruz, ablam izin verse de birimiz de götünden siksek bari, böyle tadı çıkmıyor!” dedi. O arada Hasan amımı sikmekle meşguldü, birden beni kucakladığı gibi, siki amımdayken yuvarlandı ve kendisi altta ben üstte bir şekilde, belimden sarılarak göğüslerimi göğsüne yapıştırdı ve “Sikin lan orospunun götünü!” dedi…

“Götüme dokunmayın lan orospu çocukları!” diye çırpınmama kimse aldırış etmeden, hepsi birden ayaklanıp götüme saldırdılar. Kimin götümü elleyip, kimin tükürüklediği, kimin parmakladığı ve kimin sikini sürttüğü belli değildi. Hasan alttan amıma köklerken bir yandan da bağırmayım diye eliyle ağzımı kapatıyordu. Akın diğerlerini itekleyerek, “Önce ben alacağım bu daracık götün kızlığını! Biriniz de ağzına versin, boş deliği kalmasın orospunun!” dedi ve sikinin başını götümün deliğine dayadı ve zorlamaya başladı. Götümün acısından amımdaki Hasanın yarrağını hissetmiyordum bile. Akının götümün yanaklarını tutarak götümü yukarı kaldırmasıyla Hasan, “Oğlum sikimi amdan çıkarmadan siksene!” dedi. Akın yavaş yavaş götüme girdirmeye başladığında acıdan Hasanın elini ısırıyordum. Akın epey uğraştı, o götüme girmeye çalıştıkça ben büzüğümü ve amımı sıkıyordum. Ben sıktıkça da Hasanın siki acıyor, beni çimdikleyip amımı gevşetmemi istiyordu…

Baktılar böyle olmayacak, Hasan alttan götümün yanaklarını iki eliyle açarak, “Şimdi kökle lan!” dedi. Akın da, “Biraz bu tarafa kayın lan!” diyerek, Hasanın bacaklarından tuttu ve yatağın ayakucuna kadar çekti bizi. Bacaklarımın yere düşmesiyle kalçam tamamen boşa çıkmıştı. Aynı zamanda da Hasanın siki amımda nefes almıştı ve altımdan hızlı hızlı sikmeye başladı. Akın okadar uğraşıp yine de götüme sokamayınca, sikini Hasanın yarrağının yanından amıma sokmak istedi bu sefer. İkisi birden amıma bastırıyordu. Akının sikinin bir kısmı amıma bayağı girmişti ki, Hasan, “Oğlum sikim acıyor, sen götünü siksene!” dedi. Fakat Akın beklenmedik bir şekilde böğürerek amıma boşaldı. O sırada Celal geldi ve Akını itekleyerek, “Çekil lan kenara, bir götü sikemedin amına koyum!” dedi. Akın çekildi kenara, Celal yanaştı götüme ve sikini dayayıp sokmasıyla tamamının götüme girmesi bir oldu. Omuzlarımdan tutup kanırtarak sokuyor ve Akına, “Bu amına koduğumun götü işte böyle sikilir yavşak!” diyordu…

Amımda bir yarak, götümde bir yarakla, ikisinin arasında tost olmuştum. Resmen piston gibi ritim tutturdular, sırayla bir birisi götüme sokuyor çekiyor, bir öteki amıma sokup çekiyordu. Birkaç git gelden sonra artık büzüğümü de amımı da kasamıyordum, amım da götüm de uyuşmuş gibiydi. Kendime inanamıyordum, müthiş zevkli bir şeydi bu, artık bağırmaya çalışmıyor ve sadece zevkten inliyordum. Hasan da artık elini ağzımdan çekince, Cemil sikini ağzıma verdi. Cemilin sikini hışımla emmeye başladım. Bu arada Celal tamamen abanarak birden götümün derinliklerine boşalmaya başladı. Bir kaç git gelden sonra tamamen büzüşen sikini götümden çıkarttı ve Cemile, “Çekil!” diyerek sikini ağzıma uzattı, “Şimdi yala bakalım!” dedi. Ben Celalin sikini emerken, daha kapanmamış götümün deliğine bu sefer Akın kolayca sokmuştu. Hasan hala altımdan amımı pompalıyordu ki, birden o da amıma boşalıverdi…

Hasan altımdan çekildiğinde amımdan döller akıyordu. Cemil eline tülbentimi sararak enlini amımın içerisine sokup bir kaç kez git gel yaptı, amımdan akan dölleri bu şekilde temizledikten sonra yattı altıma ve amımı sikmeye başladı. O boşalınca öteki geldi, o da çekilince diğeri geliyor, ne amımı ne götümü boş bırakmıyorlardı. Sırayla değişerek hepsi amımdan ve götümden beni defalarca siktiler. Dört kişiden kaç kere kaç yarrak yediğimi, kaç kere orgazm olduğumu sayamadım. Herkesin pili bitince, beşimiz birlikte birbirimize önlü arkalı sarılarak yattık. Hayatımda ilk kez dört yarrak birden vardı yatağımda. Birisi götüme yarı girmiş, birisi amıma sürtünüyor ve iki yarrakla da elimle oynayarak uyumuşum…

Ertesi gün gözlerimi açtığımda, sikicilerimin hepsi pert olmuş bir halde uyuyorlardı. Kalktım önce banyo yaptım, daha sonra mutfakta sikicilerime mükellef bir kahvaltı hazırladım. Sonra da hepsini siklerinden öperek uyandırdım, “Sikicilerim hadi kalkın, kahvaltınız hazır!” dedim. Kahvaltıdan sonra, “Son kez bir dörtlü daha yapalım ayrılalım!” dediler, ama o gece de saat 02:30’a kadar defalarca sikiştik. Yani nerdeyse bütün bir haftasonunu sikişerek geçirdik. Onlar gittikten sonra çarşafı tazelerken gördüm, çarşafın her tarafı kat kat katmerleşmiş döl ve kan lekeleriyle doluydu. Tabii amım da götüm de iyice uyuşmuştu, bir hafta evden dışarı çıkamadım. Sonraki günlerde evlerine ben inmeye başladım…

İki sendir yaraksız kaldıktan sonra, şimdi her gece en az ikisiyle sikişiyorum. Üçlü ve arada bir de yine dörtlü sikiştiğimiz de oluyor. Bayılıyorum grup yapmaya, çünkü kimin nasıl ve ne şekilde siktiğini bilmediğiniz için hepsi en iyi sikiciniz oluyor. Üç aydır grup seksin uygulayıcısıyım, artık tek kişinin sikmesi tatmin etmiyor. Sizlerin de grup seks yapmanızı tavsiye ederim. Hele dört genç erkekten aynı anda yarrak yemek kadar güzeli yok, hiç bir deliğiniz boş kalmıyor!

Herkese iyi sikişmeler diliyorum arkadaşlar!

hepinize selamlar. Öncelikle kendimden bahsedip, hemen aldatma hikayemi yazmak istiyorum. Bana Hatice diyebilirisniz, İstanbulda yaşıyorum, 23 yaşındayım, 1 yıllık evliyim ve henüz çocuğum yok. Oldum olası sekse ve porno sex filmlerine çok meraklıyımdır. Evkadını olduğum için, kocam işe gidince, ben de evin günlük işlerini bitirip, akşam yemeği için gerekli hazırlıkları da yaparım, sadece pişirmesi kalır. Onu da kocam işten gelmeden yarım saat önce pişirmeye başlarım. Onun dışında kalan vaktimi hergün internette porno izleyerek, seks hikayeleri okuyarak geçiririm. Okurken de aynı zamanda da mastürbasyon yaparım tabii. Elim sürekli amımdadır, günde 5-6 kez kendimi tatmin ederim. Bunda biraz da kocamın sekse benim kadar düşkün olmamasının payı var. Kocamla son zamanlarda haftada 1-2’ye düşen sikişmelerimiz, kocamın yeni araba almak için çektiği kredinin stresi yüzünden daha da seyrekleşmiş ve ayda 1’e düşmüştü.

Geçenlerde yine ilginç bir seks hikayesi okumuş ve kendimi tatmin etmiştim. Okuduğum hikaye okadar güzeldi ve beni almış götürmüştü ki, kendimi o sikilen kadının yerine koyarak okumuş ve tam 3 kere orgazm olmuştum. Hem de işercesine boşalmıştım. Amımın suları külodumu ıslatmış, hatta eşofmanıma geçmişti ıslaklık. Hemen yatakodasına gidip külodumu değiştirdim ve ıslak külodumu kirli sepetine atmaya banyoya gittim. O sırada gördüm ki, banyoyu su götürüyor, lavabonun altından sürekli su akıyordu. Tesadüfen bizim alt katta da tesisatçı usta oturur, bazen işe gider bazen gitmez, o geldi aklıma. 1 yıldır komşuyuz, ama pek samimiyetimiz yoktu, arada sırada kapıda karşılacınca selmlaşırdık, hepsi o kadar. Komşulardan duyduğuma göre kendisi dul imiş, karısından boşanmış.

Hemen indim alt kata, zilini çaldım. Adam evdemi değilmi onuda bilmiyordum. Evdeymiş, kapıyı açtı, kibarca, “Buyrun Hatice hanım?” dedi. Ben de banyodan su aktığını söyledim ve gelip bir bakmasını rica ettim. “Siz çıkın, 5 dakikaya geliyorum!” dedi. Teşekkür edip evime çıktım. Ama birşey dikkatimi çekmişti, ben daha adamın adını bilmiyordum, fakat o bana ismimle hitap etmişti. İsmimi bildiğine göre, demek ki adamın ilgisini çekiyordum. Nedense bu beni keyiflendirmişti, herhalde beni beğeniyordu. Neyse, 5 dakika olmadan zil çaldı ve geldi. Üstünde eşofman vardı, bende de eşofman vardı. Adamı içeri buyur edip, banyoda su akıtan yeri gösterdim. Yeni de çay demlemiştim, “Taze çayım var, içermisin?” dedim. “Zahmet olmazsa…” dedi. “Yok canım ne zahmeti!” deyip mutfağa çay almaya gittim. Tam çayları doldurdum salona götürecektim, içime kurt düştü, banyoya doğru kafamı uzattığımda, off ne göreyim, biraz önce çıkardığım külodumu kokluyor, diliyle amımın sularıyla ıslanan kısma dokundurup, tadına bakıyor, bir eliyle de eşofmanının üstünden yarağını ovuşturuyordu…

Resmen tahrik olmuştum, tam 3 haftadır kocamla sikişmemiştim, amım karıncalanmaya başlamıştı. Oysa kocam bügüne kadar amımı bile yalamamıştı, bırakın kullandığım külodumu koklayıp yalamayı. Çayları geri mutfağa bırakıp, ne olacaksa olsun diye düşündüm ve banyoya daldım. Adam beni görünce şok oldu, elinde külodumla öylece kaldı, ne diyeceğini bilemedi. “Çok mu hoşuna gitti kokum?” dedim. Cevap veremedi, kekeledi sadece. Külodu elinden alıp sepete attım ve “Koklamak istiyorsan burda canlısı var!” diyerek kollarımı boynuna doladım. Birden dudaklarıma yapıştı, vahşi kurt gibiydi, öpmüyor adeta yiyordu dudaklarımı. Onun da nezamandır sikişmediği hemen belli oluyordu. Boynumu boğazımı öpüyor yalıyor, elleri kalçalarımda, avuçluyor okşuyordu. “Lütfen morartma, kocam anlamasın!” dedim, ama aldırmıyordu, “Hep seni hayal ediyordum! Yerim seni!” diyordu…

Ve kucaklayıp beni yatak odama götürdü ve yatağın üzerine bıraktı. Önce badimi ve sutyenimi çıkardı. Memelerimi emmeye başladı. Aşağı doğru indiğinde çıldırıyordum, biran önce sikmesini arzu ediyordum. Derken eşofmanımı çıkardı. Külodumun üzerinden amımı kokluyordu. Yavaşça külodumu da çıkardığında, amım tabak gibi meydandaydı. Bir, Offf! çekti ve “Düşündüğümden de güzelmiş!” dedi. Amımı uzun uzun kokladıktan ve yaladıktan sonra, bacaklarımı havaya dikti. Şimdi de götümü kokluyordu. İşte o an ben bittim ve boşaldım. Götümün koklanması mahvetmişti beni. Ama daha istekliydim, o yarağı da yiyecektim. O ise en küçük parmağını götüme sokup bana yalatıyordu, kendisi de amımı yalıyordu. Hayatımda böyle bir zevk almadım. Sonra amımla karışık götümü yalamaya başladığında, ben zevkten çıldırıyordum, “Yarağını sok artık!” diye inliyordum…

Sonunda eşofmanını indirip yarağını çıkardı, amımın dudakları arasında gezdire gezdire yavaşça soktu. Ama girmiyordu bir türlü. Bana, “Kız amı gibi amın var, kocan olacak pezevenk hiç sikmiyor mu seni?” dedi. Ben de, “Evet aşkım, kocam sikemiyor beni, 3 haftadır sikilmiyorum! Hadi sik beni, kökle amıma!” dedim. Ben öyle deyince birden kökledi ve beni kucağına aldı. O kalın yarak amıma tamamen girmişti. Canım çok yanıyordu, ama bir yandan da acayip zevk alıyordum. Ben kucağındayken bir parmağını götüme sokuyor çıkarıyor, önce kokluyor, sonra bana da koklatıyordu. Acayip olmuştum. Yaklaşık 10 dakika böyle amımı siktikten sonra beni indirdi ve yarağını ağzıma verdi. Ben yarağını yalarken arada bir ağzımdan çekip, yarağını Jop gibi suratıma vuruyordu…

Sonra beni domalttı. Oldum olası domaltılmayı severdim. Ve götümü koklayıp yalamaya başladı. Biraz yaladıktan sonra, “Kocan götünü hiç sikti mi?” dedi. “Hayır, götüm bakire!” dedim. “Amına koduğumun pezevengi, bu göt sikilmez mi lan?” deyip, götümü tükürükleyip yarağını dayadı götüme. Yavaş yavaş sokuyordu, ama çok canım yanıyordu. “Çıkar erkeğim!” diyordum, ama dinlemiyordu. Sonunda komple soktu yarağını götüme. Hepsi girince biraz rahatlamıştım ki, birden çekti çıkardı yarağını. Çıkarken daha çok acımıştı. Hemen parmağını soktu götüme. Götümü parmaklıyor, sonra parmağı çıkarıp bana yalatıyordu. Sonra da benim elimi götüme götürdü, busefer benim parmağımı soktu götüme ve çıkarıp dakikalarca kokladı, emdi parmağımı. Sonra yine yarağını soktu götüme, hem götümü sikiyor, hem popomu tokatlıyordu. Yarağını götümden çıkarıyor amıma sokuyor, amımdan çıkarıp götüme sokuyordu. Keşke grup sex pornolardaki gibi bikaç kişiyle olsaydım diye aklımdan geçirdim.

Kaç kere boşaldım hatırlamıyorum bile. Ama oldukça bir yorulmuş, ter içinde kalmıştık. En sonunda götüme ılık ılık döllerini fışkırttı. Sonra da yarağını götümden Flop! diye çekti çıkardı. Götümü aynaya doğru dönderdi bakmam için, baktım götümün deliği resmen mağara gibi olmuş, kalçalarım kıpkırmızıydı. Uzanıp birer sigara içtik. Bana, “Hoşuna gitti mi kadınım?” dedi. Ben de, “Hayatımda ilkkez böyle sikildim, teşekkür ederim erkeğim!” dedim. Gülerek kalktı giyindi, lavabonun akıtan yerini tamir etti. “Götünün acısı geçince çağır beni!” dedi, kirli külodumu da cebine koydu gitti.

Yaklaşık 10 gün götümün üstüne oturamadım. 10 gün sonra yine çağırdım ve siktirdim kendimi. Artık resmen sikicim olmuştu. Pencereden bakıyorum, işten gelirken koridora çıkıyorum, parmağımı götüme sokup koklatıyorum, deli oluyor 🙂

İstanbul Fatih semtinde bir apartmana taşındık. Oturanların hepsi tutucu aileler. Bazıları çarşaflı, bazıları
türbanlı. Karım açık giyinir ama fazlada açık olmayı sevmez. Apartmana taşınalı bir ay geçmesine rağmen
hiçbir komşu hoşgeldine gelmediler. Erkekler bana, kapalı kadınlarda karıma selam vermiyorlardı. Bizi
dışlamışlardı. Komşular hoşgeldine gelmeyince, karım kek pasta falan pişirmiş, onları çaya davet etmiş, ama
kimse gelmemiş. Akşam karımın gözlerinden yaşlar akarak bana şikayet etti ve “Buradan taşınalım!” dedi. Ne
olduğunu sorduğumda, komşular (Biz açık bir kadının pişirdiklerini yemeyiz!) demişler.
Benim de canım çok sıkıldı, fakat, “Taşınmayıp sabredelim, nasıl olsa bir aileyle bir gün samimiyet kurarız.”
dedim. Ama 1 yıl kimseyle konuşamadan apartmanda oturduk. Birgün karşı komşumuz çarşaflı Menekşe
hanımla apartman girişinde karşılaştım. Elinde çok büyük bir karton kutu vardı, taşımakta zorlanıyordu. Başını
öne eğerek bana, “Komşu, yardım edermisin?” dedi. Ben de, “Hayhay efendim!” dedim ve elinden aldım,
yukarıya kadar taşıdım. Karton gerçekten çok ağırdı, içinde Çelik Tencere takımı varmış. Kapısının önüne
kadar götürüp bıraktım. Menekşe hanımın sadece gözleri görünüyordu ve gözleri gülerek bana teşekkür etti.
Birkaç gün sonra Menekşeyle tekrar kapıda karşılaştık. Bana selam verdi, gözleri yine gülüyordu. Bu sefer
gözlerine dikkatli bakınca çok güzel olduğunu fark ettim. O da benim gözlerime derin derin baktı ve “Komşu,
kocam sizinle tanışıp bir çay içmek ister, bize gelirmisin?” dedi. Ben, karımın bir aylığına annesine gittiğini,
evde yalnız olduğumu söyleyip, “Karım gelince beraber ziyaret edelim.” dedim. O da, “Siz yalnız gelseniz de
olur…” dedi. “Hayhay! Geleyim ozaman.” dedim.
Akşam yemeğinden sonra kapılarını çaldım. Menekşe açtı ve buyur etti. Beni oturma odasına aldı. Kocası
yatakta uzanıyordu, beni görünce yarım oturdu ve “Komşu hoşgeldin, kusura bakma, ben biraz rahatsızım,
ayağa kalkamıyorum.” dedi. Ben, “Önemli değil.” dedim. Kısaca tanıştık ve karısına yardımım için çok
teşekkür etti. Kocası tutucuydu, ama neşeli bir adamdı, kısa zamanda muhabbete başladık. Altı ay önce trafik
kazası geçirmiş ve belinden aşağısı felç olmuştu, her şeyiyle karısı ilgileniyordu.
Menekşe hanım çaylarımızı getirdi, çarşafını çıkarmadan odaya oturdu. Üçümüz biraz daha konuştuk ve
erkenden ayrıldım. Menekşe hanım kapıdan uğurlarken ona, “Bir ihtiyacınız olduğunda söylemeniz yeterlidir,
elimden geleni yaparım.” dedim. Güzel gözleriyle gülerek teşekkür etti.
Menekşenin gözlerini unutamıyordum. Çok güzeldi. Uyurken dahi hayal kurmaya başlamıştım, Menekşenin
gözlerine bakarak onu öptüğümü düşünerek uyuyordum.
Bir akşam geç vakitte kapım çaldı, hemen açtım. Karşımda Menekşe duruyordu. Gözleri bu sefer daha da
güzeldi, çünkü gözkapaklarını pembe ile renklendirmişti. Çarşafının yüz kısmını açarak, “Mesut bey, size bir
tabak börek getirdim, alırsanız memnun olurum.” dedi. İlk defa yüzünü tam görmüştüm ve içimden (Aman
Tanrım!) dedim. Parlak kırmızı rujlu dudakları, bembeyaz inci gibi dişleriyle, karşımda sanki bir manken vardı.
Ne diyeceğimi bilemeden dondum kaldım. Menekşe benim şoka girdiğimi görünce tabağı elime tutuşturdu.
Elini elime hafifçe değdirince kalbim duracak gibi oldu. “Menekşe hanım zahmet etmişsiniz, teşekkür ederim,
tabağınızı boşaltıp hemen getiriyorum, biraz bekleyin lütfen.” dedim.
Hiç beklemedim bir cevap verdi, “Mesut bey müsadeniz olursa ben boşaltayım.” dedi. Hemen kapıdan
çekilerek, “Buyurun.” dedim. Kapıyı kendisi örttü ve mutfağa girdi, ben de arkasından gittim. Bir melek gibi
süzülerek yürüyordu. Çarşafının altında uzun topuklu ayakkabı vardı. Çarşafını biraz yukarı çekmiş,
ayakkabısının ve ince siyah çorabının güzelliği ortaya çıkmıştı. Tabağı masaya koydu. Ben korkarak
sandalyeyi çektim, “İsterseniz biraz oturun.” dedim. Hemen oturdu, ben de karşısına oturdum. “Kocanız
nasıl?” dedim. Gözleri bir an sulandı ve “Çok kötü Mesut bey, çok ağır ilaçlar kullanıyor ve sürekli uyuyor,
biraz önce yine uyudu, sabaha kadar top atsan uyanmaz artık!” dedi. Canının çok sıkıldığını ve biraz
dertleşmek istediğini söyledi. Karımın olmadığını bildiği halde çarşaflı şuh bir hanımla evde yalnızdım ve şeytan
(Tamam oğlum köşeyi döndün!) diyordu.
Menekşe biraz havadan sudan anlattı ve esas konuya girdi. Kocasının belinden aşağısıyla birlikte erkeklik
organı da işlev görmüyormuş ve iyileşmesi yıllar alacakmış. Menekşe hanım benden ilk defa yardım istediğinde
gözlerindeki gülümsemeyi anımsadım, ilk mesajını ta o zaman vermişti. Genç ve güzel kadın 6 aydan beri bir
erkeğe açtı. Aklımdan bunlar geçerken, Menekşe hanım gözlerime bakarak, “Mesut bey ben çok özledim…”
dedi. Anladığım halde, “Neyi?” diye sordum. “Biliyorsun… Bir kadın en çok neyi özlüyorsa onu…” dedi ve
gözleriyle (Beni sik!) diye yalvarırcasına bakmaya başladı.
Ben de neredeyse 1 aydan beri karım olmadığından iyice sekse susamıştım. Yavaşça Menekşenin
yanaklarından tuttum ve rujlu dudaklarını emmeye başladım. Belime sarılarak amını sertleşen yarağıma dayadı
ve dilini ağzıma soktu. Dilini ısırdım, o da benim dilimi emdi ve ısırdı. Çarşafının üstünden poposuna yapıştım,
altında külot yoktu ve ipek çarşafın yumuşaklığıyla poposunun sertliği beni çıldırtmaya yetmişi. Gözlerine
bakarak, “Siz evdeyken makyaj yaparmısınız?” dedim. “Hayır, ilk defa bugün kocam uyuduktan sonra gizlice
yaptım.” dedi. “Neden?” dedim. “Seni çıldırtmak ve kendimi siktirtmek için!” dedi. Çarşafını bir hamlede
üzerinden çıkardım…
Memeleri çok güzel ve dimdikti. Siyah külotlu çorap giymişti. Ben külotlu çorap fetişiydim, onu öyle görünce
yarağım biraz daha büyüdü ve kazık gibi oldu. Rujlu dudaklarıyla yarağımı yalamaya emmeye başladı. Ben de
çorabının üzerinden amını yalamaya, öpmeye ısırmaya başladım. İkimiz de çıldırmıştık. Çorabının önünü yırttım
ve dilimle içini yaladım. Başımdan tutarak kendine çekti, “Sik artık beni, dayanamıyorum, tam 6 aydan beri
amıma yarak girmedi, sok artık, sok!” diye bağırdı. Siyah başörtüsüyle altımda sikilmeye hazır bir karı vardı.
Ağzımla ağzına yapıştım. Nefes alamıyordu ama dilimi ısırıyor ve eliyle tuttuğu yarağımı amına sokmaya
çalışıyordu. Amı vıcık vıcık ıslanmış köpürmüştü. Çok dar ve küçük bir amı vardı. Benim yarak ise hayli
büyüktü, girerken zorlayacağı belliydi.
Menekşeye “Benim yarak biraz büyük galiba, sokarken acıtabilirim, kusura bakma.” dedim. “Evet Mesut bey,
yarağınız çok büyük, kocamınkinin iki katı, sokun artık!” dedi. Birden ve de çok hızlı sokmalıydım altımdan
kaçmasın diye. Bağırmamasını söyledim ve ağzımı ağzına iyice bastırdım, ki çığlık atarsa duyulmasın diye.
Yarağımı amına en son hızımla soktum, Menekşenin çığlığı ağzımın içinde boğuldu ve gözlerinden yaş geldi.
Altımdan kaçmaya çalışıyor fakat yaraktan kurtulamıyordu. Yavaşça çektim yavaşça soktum ve ağzını serbest
bıraktım. Zevkten inlemeye başladı ve yüzlerce kez (Sik beni!) diye yalvardı.
15-20 dakika yavaş yavaş siktim ve Menekşe 2 kez orgazm oldu, elleri yana düştü. Birkaç kez dölüm
gelmeden beklemiş ve geciktirmiştim. Birkaç kez geciktirince benim yarak küser ve dölü fışkırtmazdı. Kendi
karımı da bu yöntemle en az bir saat sikerdim. Karım da (Ne olur boşal artık amım felç oldu!) diye yalvarırdı.
Menekşe de aynı karım gibi başladı, gözlerime bakarak, “Hadi boşal artık, fışkırt dölünü, doldur içimi,
korkma korunuyorum!” dedi. Ben de dölümün ancak bir saat daha amını sikersem veya götüne sokarsam
fışkıracağını söyledim. “Tamam, nasıl olsa orospu olduk, götümü de sik ki tam orospu olayım!” dedi ve
arkasını dönüp domaldı…
Menekşenin götüne hiç yarak girmediği belliydi. Amından akan sularla göt deliğini yarağımla yağladım. Sonra
yarağımın başını göt deliğine dayayıp yavaş yavaş soktum. Bağırmasını ve kaçmasını bekliyordum, ama öyle
olmadı. Başı girince, “Acımıyor mu?” diye sordum. “Acıyor, ama aldığım zevk daha fazla, yavaş yavaş sok
canım!” dedi. Götünün o dar deliğine yavaş yavaş gitgeller yaparak giriyordum. 5 dakika içinde delik iyice
genişledi ve dibine kadar gömünce Menekşe derin bir zevk çığlığı attı. Artık hızlı hızlı sokup çıkarıyordum. 5-6
dakika kadar daha götünü siktim, dölüm gelmek üzereydi. Dölüm tam fışkırmak üzereyken götünden çekip
amına gömdüm ve boşalttım. Yarağımı amından çıkarmadan bir süre arkasına abanmış halde kaldım. Sonra
amından çıkıp bunu sırtüstü yatırdım ve dudaklarına yapıştım. 10 dakika öpüştük. Menekşe aniden kalktı
giyindi ve hiçbir şey söylemeden kaçtı gitti.
Ertesi akşam eve gelirken Menekşeyi tekrar sikmeyi hayal ediyordum. Ama birdaha uğramadı. Birkaç gün
sonra da (ben işteyken) taşınmışlar. Kapıcıya nereye taşındıklarını sordum, bilmiyordu. Birdaha da Menekşeyi
bulamadım.

Ben Sedat. 46 yaşındayım. Kumral uzun boylu yakışıklı biriyim. Eşimse 42 yaşında bembeyaz tenli harika
vücutlu biri. İyi bir işim var, gelir düzeyim de oldukça yüksek. Oğlumuz ilköğretimi bitirince onu yurtdışında
okutmaya karar verdik. Uzun arayışlardan sonra İngilterede bir okula yerleştirdik. Eşimle hiçbir sorunumuz
yok. Birbirimizi de deliler gibi seviyoruz. Yatakta da sınır tanımayız. Her şeyi deneyebiliyoruz. Oğlum
yurtdışına gittikten sonra evde yalnız olduğumuz için cinsel hayatımız daha da renklendi. Fakat eşimin çocukluk
arkadaşı Sibelin tayini İstanbula çıkıp gelince hayatımız biraz değişti. Sibel kısa boylu, minyon tipli, çok hoş bir
kız. Mimar olarak çalışıyor. Ona bize yakın bir ev tuttuk. Evini taşıdı, oldukça sempatik bir ev olmuştu. Eşimle
de çok iyi anlaşıyorlardı. Sık sık bize geliyor, biz de ona gidiyorduk. Oldukça güzel bir kız olmasına rağmen
daha evlenmemişti. Konuşmalarımızda hep ona evlenmesini falan tavsiye ediyorduk. O da, “Buldukta mı
evlenmedik?” diye geçiştiriyordu. Aramızda teklif yoktu. Ama ben ona cinsel açıdan hiç bakmıyordum.
Aslında buna da ihtiyacım yoktu. Çünkü harika bir karım vardı ve her türlü ilişkiyi deniyorduk.
Bir gece eşimle birlikte dışarıda yemekteydik. Ama eşim o gece çok farklıydı. Sanki vücudu elbisesinin
dokunuşundan bile tahrik oluyordu. “Geç kalmayalım, eve gitmek istiyorum!” dedi. Saat 23 gibi kalktık. Daha
yolda sarkmaya başlamıştı. Eve zor girdik, antrede öpüşmeye başladık, yatakta devam ettik. Harika olmuştu
her zamanki gibi. Göğsümde yatarken konuşmaya başladık. İlk geceyi, gerdek gecemizi unutamadığını söyledi.
Karım benimle evlenmeden önce hiç erkek arkadaşı olmamış, eline erkek eli değmemişti. Cinsel bilgisi sadece
arkadaşlarının anlattığı kadarmış, düğün günü yaklaştıkça içindeki korku büyüyormuş. Düğün gecesinin
heyecanı ve korku hepsi birbirine karışmış, ben hiç hissetmemiştim. Ama benim anlayışımla eşimin ilk gece
korkularını yenmiş ve düşündüğünün aksine sexten zevk almış, nasıl girecek, nasıl patlayacak korkusunu
atmıştı üzerinden.
Eşim gerçektende o gece çok heyecanlıydı. Düğün gecesi balayı otelimizdeki süitte ben sanki o gece gerdek
gecesi değil de özel bir buluşmaymış gibi davranmıştım. Eşimi sikmek isteğimi belli etmemiştim. Konuştuk
gülüştük, sonra yatağa girdik sarıldık, sabaha kadar öyle devam etti. Ertesi gün öğleden sonra bozmuştum
eşimin kızlığını. O da kendi isteğiyle olmuştu ve bir nevi ben onu değilde, kendi bozmuştu kendini. Ben sırt üstü
yatmıştım, o da üzerime oturup amını sikime sürtüyordu. Daha sonra sikimin başını amına yerleştirdi ve çok
zevklendiği bir anda kendini bıraktı. Sikim önce kızlığına dayandı. Bir hamle daha yaparak tamamını içine aldı.
Sikimin kenarından ince bir kan sızıntısı oldu. Ve sonrasında ilk orgazmını yaşadı.
Yıllar sonra bunun için tekrar teşekkür etti bana, ama benden o geceyi bir kez daha yaşatmamı istiyordu. Ben
de, “Nasıl olacak?” dedim. “Ben planlarım, sen kendini bana bırak!” dedi. Yeniden sevişmeye başladık, ikimiz
de daha coşkulu orgazm olduk. Ertesi gün eşim bir otelin balayı suitini tutmuş hafta sonu için. Anlatmaya
başladı: “Çarşambadan itibaren bana dokunmayacaksın. Cumartesi günü ikimiz ayrı ayrı otele gideceğiz.
Birbirimizi hiç tanımıyormuş gibi davranacağız. Ben odaya yerleşeceğim. Seninle havuzda karşılaşacağız, orada
tanışacağız. Daha sonra neler olacağını sen halledeceksin. Beni ilk kez tanıştığın biriymiş gibi tavlayıp
sevişmeye ikna edeceksin!” dedi. “Tamam!” dedim, ama Çarşambadan Cumartesiye dokunmamak hoşuma
gitmemişti. Ne yapalım katlanacaktık. Salı gecesi harika bir seks yaşadık ve perhize başladık. Gerçekten
Cuma gününe kadar gerekli olmadıkça konuşmadı benimle ve ayrı yattık.
Cuma günü işime gittim. Saat 13 gibi telefonum çaldı, arayan eşimdi. Annesi hastalanmış, gitmesi
gerekiyormuş. Üzüldüm, ama bütün plan da bozulmuştu. Ve ben 3-4 gün daha perhize devam edecektim.
Uçak biletini almış, Otelin rezervasyonunu gelecek haftaya ertelemiş. Uçağı saat 18 de kalkacakmış. Ne
yapalım, tüm düşüncelerimiz haftaya kalmıştı. Saat 16 gibi işten çıktım, evden eşimi alıp hava alanına
götürdüm. Yolcu ettim ve hava alanından çıktım. Evde yemek yoktu, dışarıda yemek yiyip eve gidip
dinlenmek istedim. Yoldayken telefonum çaldı. Arayan Sibeldi. Eşimin ona telefonda annesinin hastalandığını
söylediğini, geçmiş olsun dileklerini iletti. “Evde yemek yoktur şimdi, istersen bana gel, yemeğim var birlikte
yeriz!” dedi. Ben de olur dedim. Evinin önüne gelinceye kadar saat 20 olmuştu. Güzel bir sofra hazırlamış,
balık yapmış. Yemeğe başladık. “Balık Rakısız olmaz!” dedi, hadi Rakı ile devam ettik. Çok güzel
geçiyordu…
Eşim aradı. Ulaşmış, annesinin ciddi bir şeyi yokmuş, ama yine de gittiği iyi olmuş. Ne yediğimi sordu. Ben de,
“Sibelde Balık Rakı yapıyoruz!” dedim. “Sibeli verir misin?” dedi. Sibel telefonumun hoparlörünü açtı. Eşim,
“Kız kocama iyi bak, aç bırakma, sana emanet, sakın çapkınlık falan yapmaya kalkmasın!” dedi, gülüştük.
Telefonu kapattık. Yemek faslı bitince Sibel, “Ben sofrayı toplayayım!” dedi. Birlikte topladık. Masayı
temizledik. Meyve getirdi, koltuklara geçtik. Birer duble daha Rakı koydu. Onu da bitirdik. Yeniden
tazeledik. Çakır keyf olmuştuk ikimiz de. Bir ara mutfağa gitti, dönerken bileği burkuldu ve elindeki çerez
tabağı yere düşüp kırıldı. Dizlerinin üzerine kapaklandı. Hemen fırladım kaldırdım, kanepeye yatırdım. Ayak
bileğini ovuyordu. Sanırım zedelenmişti. Tabağı, dökülenleri topladım. “Hadi seni yatağına götüreyim!” dedim.
Kolunu boynuma doladı belinden tutup götürdüm. Yatağa uzattım. Bileğine baktım, bir şeyi yok gibiydi, ama
yine de ağrıdığını söyledi…
Ben biraz ovaladım iyi gelmişti. Banyoda ağrı kesici merhem olduğunu, onunla ovmamı istedi. “Tamam, ama
geceliğini giy, taytla olmaz.” dedim. “Tamam.” dedi. Banyoya gittim Pomatı aldım biraz oyalandım,
döndüğümde kapıyı tıklattım, “Giyindin mi?” dedim. “Evet, gelebilirisin!” dedi. Kapıyı açtım, aman Tanrım,
kısacık bir gecelik ve içinde birşey yok, heryeri görünüyor, ama memeleri harika. Yinede aklıma kötü birşey
getirmedim, çünkü onu yazlıkta da bikiniyle ve bir seferinde duşta çıplak görmüştüm. Yatağın kenarına
oturdum ayağını avuçlarıma aldım, biraz okşadım. Tam elime Pomat sürecekken doğruldu, iki elimi tuttu,
“Ayağımda birşey yok…” dedi ve ağlamaya başladı. Sonra da, “Sedat abi senle konuşmak istiyorum!” dedi.
Şaşırmıştım, “Dinliyorum?” dedim. “Ben bu güne kadar evlenmedim ve elime erkek eli değmedi. Çıkan
taliplerimi de bir erkeğin bana dokunmasından, kızlığımın bozulmasından korktuğum için reddettim. Şimdi bir
erkek arkadaşım var ve benimle evlenmek istiyor. Ama ben korkudan yine red edeceğim. Kızlığımı değer
verdiğim, güvendiğim birinin bozması ve bu korkumu yenmemi sağlamasını istiyorum. Bunu da ancak sen
yaparsın, çünkü sana güveniyorum!” dediğinde daha da şaşırmıştım…
“Bak Sibel… Kızlığını sevdiğin adama vermelisin, bunda korkulacak birşey yok. Ayrıca sen eşimin
arkadaşısın, bunu benimle yapman doğru değil. Ben eşime ihanet etmek istemiyorum.” dedim. “Hayır… hayır
yapamıyorum. Bir erkeğin bana dokunması çıldırtıyor beni. Bunu ancak sen yapabilirsin. Bunu ihanet olarak
görme lütfen, ben de arkadaşımın kocasını ayartan biri değilim. Bu işi sadece tıbbi bir işlem olarak yerine getir.
Çünkü senden başka bir erkeğin bana dokunmasına dayanamıyorum!” dedi. Şok olmuştum. Kafam
karmakarışıktı. Salona geçtim bir duble Rakı koydum kendime. Karanlıkta oturuyordum. Düşünüyordum.
Nasıl yapardım böyle birşeyi, nasıl ihanet ederdim eşime, hem de en samimi arkadaşıyla. Yapmamalıydım,
ama Sibel de zor durumdaydı. En iyisi burdan gitmek diye düşünürken Sibel geldi salona, kanepeye yanıma
oturdu. Ağlıyordu. “Yapmak istemiyorsan yapma!” dedi ve bundan kesinlikle eşime bahsetmememi istedi.
Bana yakındı, kolumu boynuna doladım, başını göğsüme koydu, titriyordu…
Parmağımın ucuyla kolunu okşamaya başladım, kasıldı. “Dur, sakin ol, bu sorununu çözelim birlikte.” dedim.
Işığı yakmadan güzel bir müzik hazırladım ve onu dansa kaldırdım. Sarıldı boynuma dans ediyorduk. Sırtını
okşamaya başladım, irkildi. Ben de 3 gündür sikişmemiştim ve kollarımın arasında dipdiri bir vücut vardı.
İncecik geceliğin üzerine giydiği incecik sabahlık bir yerini örtmüyordu aslında, memelerinin ucunun sertleştiğini
hissediyordum. Uzun süre dans ettik. Bir an sırtındaki sabahlığı çıkardım, önce direndi ama sonra vazgeçti.
Sikim kalkmıştı. Göbeğine değiyordu. Geceliğini de sıyırdım. Şimdi kollarımda çırıl çıplaktı. Titriyordu
kollarımda. Kulağına eğildim minicik bir öpücük kondurdum, “Hiç sik elledin mi?” dedim. Kalbi hızlı hızlı
çarpıyordu, “Hayır, korkuyorum! Sadece bir kere seni yazlıkta duşta gördüm. Kocamandı.” dedi.
“Gel o zaman!” dedim. Yatak odasına götürdüm onu. Gardrobundan iki ipek fular çıkardım, biriyle gözlerini
bağladım. Yatağa sırt üstü yatırdım. Ben de soyundum, sikim taş gibi oluş, şaha kalkmıştı. Ama ne yazık ki
bizim ürkek ceylanı sikmek kolay olmayacaktı. Beyaz ipek fuları alnında gözlerinde gezdiriyordum irkiliyordu.
Yavaşça boynuna indim, kıpırdamaya başladı. Memelerinin etrafında dolaşmaya başladım, inliyordu. Sol
ayağını sağ ayağının üzerine koydu ve amını bacak arasında sıkmaya başladı. Bir hayli gezdirdim fuları
vücudunda. Derken göbeğine doğru indim, daha çok kasılmaya başladı, inliyordu. Kasıklarına indim. Külot
çizgisinde dolaşıyordum. Bacaklarını sıkıyor, kalçalarını kaldırıp indiriyordu. Birden ağlamaya başladı.
Kasılıyordu. Kalçalarını vurmaya başladı yatağa, hıçkıra hıçkıra orgazm oluyordu. Memeleri daha dikilmiş,
harika görünüyor, bacaklarını sıkıp bıraktıkça amından sular akıyordu. Titreyerek sarsılarak boşaldı.
Ben bir sigara yaktım. Sırt üstü yattım. Hep bu şekilde bacaklarını sıkarak masturbasyon yaptığını, bacağını
açtığında kesinlikle boşalamadığını söyledi. Gözleri kapalıydı. “Şimdi sıra sende. Sen de benim vücudumu
tanıyacaksın!” dedim. “İmkansız, dokunamam!” dedi. “Dene bir kere!” dedim. El yordamıyla fuları aramaya
başladı. “Hayır, sen parmak uçlarınla gezeceksin!” dedim. Parmak uçlarını dudaklarıma götürdü, burnuma,
kaşlarıma. Sadece yüzümde geziyordu. Nefes alışları sıklaşmıştı. Hiç müdahale etmiyordum. Yüzümde
oldukça oyalandı, nihayet boynuma indi, göğsümde geziyordu şimdi. Bir an bacağı sikime değdi, titredi,
kasıldı. Devam etti, göbeğime geldi. Şimdi kolu sikime değiyordu, taş gibi dikilmişti sikim. Aşağı indi. Sikimin
etrafında dolaştı uzun müddet. Bir türlü cesaret edip dokunamıyordu. Hiç acele etmiyordum, mutlaka merakı
galip gelecekti. Yaklaşmaya başladı, artık sikime kaçamak dokunuyordu. Harika oluyordu, içim geçiyor, sikim
hiç olmadığı kadar sertleşiyordu…
Bir an tamamını tuttu. Bir anda bırakıp gözlerini açmak istedi. Engelledim. “Hayır gözlerini açma, istemiyorsan
dokunma!” dedim. “Çok büyük, korkuyorum!” dedi. Serbest bıraktım, ürkek ceylan yine çekingen, sikimin
etrafında dolaşmaya başladı. Ama biraz daha cesaretliydi, parmağının birini sikimin ucunda dolaştırıyordu
şimdi. Memelerinin ucu sertleşmiş, kasıklarıma değiyordu. Bir anda tüm eliyle kavradı, geri çekti elini, tekrar
kavradı. Alışmıştı. Okşamaya başladı. Harikaydı, boşalmamak için zor tutuyordum kendimi. Sikimin ucuna bir
minik öpücük kondurdu, açılmıştı artık. Biraz sonra ürkek öpücük yerini müthiş bir oral sexe bırakmıştı.
Harika emiyor, sıvazlıyordu. Uffff nefisti… Artık zor tutuyordum kendimi, ama ağzına da boşalmak
istemiyordum doğrusu. Kıpırdadım yerimden. Durdu. Onu sırt üstü yatırdım. Boynundan kulak memelerinden
öpmeye başladım yeniden kıvranmaya başladı. Yavaşçacık dudaklara geldim, önce kaçırdı dudaklarını, sonra
teslim etti. Hiç öpüşmemişti bu güne kadar, acemice öpüyordu. Sonra kendini bana bıraktı. Dudaklarını
araladım. Dilim diliyle dans etmeye başladı. Artık ustalaşıyordu.
Yavaş yavaş boynundan aşağıya doğru indim. Kıvranıyordu. Memelere gelince yine kasıldı. Ama dilim
memelerinin etrafında dolaştıkça aldığı zevk arttı. Meme uçlarına dil attım, üzüm gibi şişmişti. Yavaş yavaş
göbeğine doğru indim, ayaklarını yine üst üste koydu amını sıkmaya başladı. Aşağı indim, bacaklarını hafifçe
aralamak istedim. Kastı kendini. Anlaşılan açmayacaktı. Başka formül bulmalıydım. Yüzü koyun çevirdim.
Ensesinden öpmeye başladım. Aşağıya doğru indikçe ürperiyor, kıvranıyordu. Bel çukurunda dilimle daireler
çizdim. Kalçalarını kaldırmaya başladı, bacakları hala sımsıkı kapalıydı, sıkıp gevşetiyordu. Belinin iki yanından
tutarak kalçalarını kaldırdım, başını yastığa gömdü, ama bacakları yine bitişikti. Arkadan harika görünüyordu.
Amına dilimi gömdüm, emmeye başladım. Kalçaları daha çok dikildi. Emdikçe suları akıyordu. Dilimi sokup
çıkarıyordum derinliklerine. Uzun süre devam ettim böyle. Sonra sikimi elime alıp amında gezdirmeye
başladım. Fark etmemişti. Dilliyorum sanıyordu, ama bacaklarını da açmıyordu.
Bacaklarını bacaklarımın arasına aldım. Sikimi dayadım, kıvranıyor, memelerini yastığa sürtüyor, inliyordu
şimdi. Hala dayadığım sikimi farketmemişti, dilliyorum sanıyordu. Biraz bastırdı kendini, başı girmişti. Kızlığına
dayanmıştı. İnliyordu. Hafif hafif girip çıkıyordum, sel gibi suları akıyordu. Bir anda kalçalarını geriye verdi,
sikim önce kızlığına takıldı sonra yağ gibi girdi yarıya kadar, iniltisi odayı dolduruyordu. Kıpırdamadım ben,
kendisini ileri geri oynatarak gidip geliyordu. Biraz sonra birden bastırdım, şimdi köküne kadar içindeydi.
“Ahhhh!” diye bir ses çıktı. Sikimin kenarından kan sızıyordu. Biraz durdu, ileri geri oynatmaya başladı. Artık
kendimi tutamıyordum. Fışkırmalıydım amına… Bir anda patladım. Şaşırmıştı. Kasıldı. “Çok güzel emiyorsun,
içime sıcak birşeyler akıyorrrr, harikaaaa!” diye hızlandı. O hala sikimin farkında değildi. Hızlandı, hızlandı ve
kasılmaya başladı. Titreyerek boşaldı, yığıldı yatağa, ben de üzerine yığıldım…
İpek beyaz fularla sızan kanı sildim. Görmeyeceği yere koydum. Yana devrildim. İkimiz de soluk soluğaydık.
Birer sigara yaktık. Çarşafı göğüslerine çekti. Çok farklı şeyler hissettiğni söyledi, “Çok güzel emdin beni, ama
içime fışkıran o sıcak şey neydi?” dedi. Anlaşılan sikildiğinin, o çok korktuğu kızlığının bozulduğunun farkında
değildi. Güldüm, dudaklarına bir öpücük kondurdum. Fuları aldım elime, “Artık sen kadınsın!” dedim. Şaşırdı.
Gözlerinden iki damla yaş süzüldü, “Ne yani, oldu mu şimdi?” dedi. “Evet… Bak bu kan senin kadınlığa
geçişini simgeliyor!” dedim. Öptüm, kokladım, “Hadi şimdi banyoya gir!” dedim. Kalktı yataktan, müthiş
vücuduyla banyonun yolunu tuttu. Ben de yatağa uzandım bir sigara yaktım. Hiç düşünmediğim şeyler
yaşamıştım. Eşim bilse ayrılmaya bile kalkardı…
Biraz sonra banyodan bornozla geldi, yanakları pembe pembe idi. Yaramıştı ona. Kafam karmakarışıktı.
Yataktan kalktım banyoya gittim. Sıcak su iyi gelmişti. Biraz kafamı toplamıştım. Niyetim duşumu alıp giyinip
evimin yolunu tutmaktı. Banyodan çıktım, yatak odasına geldim, külodum pantolonum toplanmış asılmıştı. Ama
Sibel yoktu. Gecenin saat 3’ü olmuştu. Seslendim. “Salondayım…” dedi. Belimde havluyla oraya yürüdüm.
Siyah bir gecelik giymiş ve ortadaki sehpanın üzerini boşaltmış, üzerine çikolata meyve çerez tabaklarını
yerleştirmiş, kristal bir kasenin içine kızlık kanını sildiğim bembeyaz ipek fuları yerleştirmiş ve buz kovasının
için de bir şampanya şişesi. “Hayrola?” dedim. “Bunu kutlamalıyız!” dedi. “Tamam, giyinip geleyim.” dedim.
“Yok… Giyinmene gerek yok, öyle gelebilirsin!” dedi. “Olmaz!” dedim. “O zaman sadece külodunu giy!”
dedi. Giyip geldim. Beni oturttu. Şampanya şişesini aldı. Patlattı. İyiki fazla ses çıkmamıştı, yoksa
apartmandakiler ayaklanabilirdi. Kadehlerimizi doldurdu. Yanağıma minicik bir öpücük kondurdu, “Teşekkür
ederim! Beni büyük bir sorundan kurtardın!” dedi.
Ben de, “Bu işi arkadaşınla yapmalıydın!” dedim. “Yapamadım. Olmadı. Olamıyor. Hem arkadaşıma bakire
olmadığımı söylemiştim!” dedi. Şampanyalarımızı yudumlamaya başladık. Yanıma oturdu. Sırtını kanepenin
yanına dayadı. Ayaklarını kucağıma uzattı. Şeffaf geceliğin altında külot yoktu. Pırıl pırıl amı kadınlığının
gururuyla gülümsüyordu sanki. Neden böyle bir korkusu olduğunu sordum. Ailesinin tek kızıymış. Çok iyi bir
yaşantıları ve çok güzel bir annesi varmış. Küçükken annesinin odasından sesler geldiğini, annesinin
inlemelerini, Ahhhh ve Offff’larını duydukça, başını yastığın altına sokup ağladığını, babasının annesine işkence
yaptığını sandığını anlattı. Sibel biraz daha büyüdüğünde, bir gece sesler o kadar artmış ki, kalkıp mutfaktan
bir bıçak almış, annesinin yatak odasının kapısına gelmiş, içeri dalmayı ve annesini kurtarmayı düşünmüş.
Fakat bir anda aklına kapının anahtar deliğinden içeriye bakmak gelmiş. Eğilmiş bakmış…
Babası sırt üstü yatmış, annesini üzerine oturtmuş. Annesi de, “Ohhh, sik hadi, kökle!” diye zevkten ve
mutluluktan kıvranıp duruyormuş. Sibel tabii şaşırmış. Bakmış ki annesi hiçte işkence görüyor gibi değil, geri
odasının yolunu tutmuş. Biraz sonra annesi banyoya gitmiş. Banyodan çıktığında Sibel annesini kapıda
karşılamış. Annesi, yüzünde güller açmış bir halde, Sibelin yanağını sıkmış, “Noldu kızım uyuyamadın mı? Hadi
yat uyu!” demiş ve gülümsemiş, yatak odasına gitmiş. O geceden sonra Sibel babasının annesine yaptığı şeyin
kötü birşey olmadığını düşünmüş ve onların her sevişmelerinde seslerini dinleyerek masturbasyon yapmış.
Üniversiteyi kazandıktan sonra da birçok erkek arkadaşı olmuş, ama iş ilerleyince içindeki korku büyümüş.
Dokundurtmamış kimseyi kendine. Birçok talibini de reddetmiş. Şimdi biriyle arkadaşmış. Onu da bu
korkusundan dolayı reddetmek üzereyken aklına ben gelmişim. Bana karşı, diğer erkeklere duyduğu gibi
korku duymadığını, beni yazlıkta duşta çıplak gördüğünde anlamış. Orada ilk kez bir erkeğin sikini okşamak
istediğini düşünmüş. Ve benden yardım istemeye karar vermiş…
Şampanyalarımız bitmişti. Kalkıp yeniden doldurdu kadehlerimizi. Ayağını yeniden kucağıma uzattı.
Etkilenmiştim. Ayak bileklerini okşamaya başladım. Ürperdi. Dizlerine kadar çıktım. Bu arada sikim de
yeniden taş gibi olmuştu. Ayağının birini kaldırıp kanepenin sırtına koydum. Amı yine sulanmıştı. Yavaş yavaş
yukarıya doğru hareketlendim. Açıldı iyice, parmağımı amının etrafında gezdirmeye başladım. İnliyordu, gözleri
kapalıydı. Parmağımla klitorisine baskı yapmaya başladım. İyice ıslandı. Memelerini geceliğinin üzerinden
sıkmaya başladım. Bir çırpıda geceliğini çıkardı, pırıl pırıl pürüzsüz tüysüz vücudu karşımdaydı. Gömdüm
ağzımı amına, içime çeke çeke emmeye başladım. Çıldırmıştı. İnlemeye başlamıştı. Kaldırdım, sırtımı kanepeye
yasladım, ata biner gibi üzerime aldım. Sikim tam amının ağzındaydı. Başını sürtüyordum şimdi. Suları
akıyordu. Azıcık eğildi, memelerini dudaklarıma verdi. Sonra da bir anda kendini sikimin üzerine bıraktı.
Köküne kadar içindeydi şimdi. Ağzından bir, Ahhhhh!” döküldü. Komşular duymadıysa iyi… Zıplamaya
başladı üzerimde. Çığlık çığlığa boşalıyordu. Bende zor tutuyordum kendimi. Bir anda fışkırtmaya başladım.
Kasıldı, o da geliyordu. Çılgın gibi inip kalkıyordu. Daha sonra üzerime yığılıp kaldı.
Kalktık yeniden duşa girdik birlikte, birbirimizi yıkadık, sonra yatak odasına geçip sarıldık birbirimize. Zaten
gün ağarmış, sabah olmuştu. Sarıldık öylece uyuduk. Derin uyurken bir elin sikimle oynadığını hissettim
uyandım, saat 11’i geçiyordu. Bizim ürkek ceylan sikimle oynuyordu, “Hayrola?” dedim. “Uyanmalı artık!”
dedi, emmeye başladı. Amı sıcak ve ıslaktı yine. Sikim yine taş gibiydi, bu sefer ben de azmıştım. Birden
döndürüp sırt üstü yatırdım, bacaklarını omzuma aldım, kökledim, gerçek sikilmeyi görmeliydi. Çıldırmıştı yine,
kökledikçe inliyor, bağırıyordu. Kalçalarına vura vura siktim, yine biraz sonra çılgın gibi içine fışkırtım. O da
boşalıyordu. Harikaydı. Bittik ikimiz de. Yığıldım kaldım üzerine. Kalktık banyoya girdik. Ben banyodan
çıkıncaya kadar kahvaltıyı hazırlamıştı. Birlikte kahvaltı yaptık. Giyindim evden çıktım. En yakın eczaneye
uğrayıp ‘Ertesi Günü’ haplarından aldım. Geri döndüm, ürkek ceylanıma içirdim. Ne olduğunu sordu.
Söyledim, “Seni kocana açık göndereceğim, ama hamile göndermek istemem!” dedim, gülüştük.
Dudaklarımdan öperek uğurladı.
Evime gittim. Yatağı yatılmış gibi bozdum. Akşam eşim gelecekti. Hava alanından alacaktım onu. Sanki
kahvaltı yapmışım gibi çay demledim. Kahvaltı sofrası hazırladım. Her şey eşimin şüphelenmeyeceği şekildeydi
artık. Biraz uzanıp dinlendim. Ve akşam 19 da hava alanının yolunu tuttum. Gelmişti fıstığım. Eve geldik,
yemek hazırladık, birlikte yedik. Biraz sonra Sibel telefon açtı, “Hoş geldin!” dedi. Eşim de, “Kız kocama iyi
baktın mı? Aç falan bırakmadın değil mi?” dedi. Sibel de, “Yok yok, çok iyi baktım. Balık Rakının üzerine
kaymaklı kadayıfta yedirdim!” 🙂 dedi. Gülüştüler. Ben birşey anlamamıştım, ama meğerse iş başkaymış…

Selam değerli arkadaşlar, benim ismim Dilan. Ankarada oturmaktayım. 3 yıllık evliyim ve 2 yaşında bir kızım
var. 1.70 boyunda, 90-65-95 ölçülerine sahip, etrafımca güzel denilen, kumral tenli bir bayanım. Dekolte ve
dar kotlar giymeyi çok seviyorum. Şunu da belirtmek isterim ki, popoma herkes hastadır. Ne zaman alışverişe
gitsem, ne zaman çarşıda pazarda yalnız yürüsem, esnaf adamların yada markete giderken önünden geçtiğim
dükkan sahiplerinin popoma bakarak iç geçirdiklerini çok iyi biliyorum. Götümü o ana kadar hiç siktirmediğim
halde, aslında gizliden gizliye merak ta etmiyor değildim hani :)) Bir keresinde ise hiç tanımadıgım bir erkeğin
arkamdan, “Güzelim senin o götüne benimkini bir soksam dünyalar benim olur!” dediğini duydum ve içimden,
‘Keşke soksan erkeğim, benimde öyle olur valla!’ diye geçirdim :)) Yani anlayacağınız götüme bu tür
bakmalara ve laf atmalara alışığım.
Geçen sene başıma gelen olayı ilk defa burda paylaşıyorum, artık içimde tutamıyacağım ve başka birine
anlatsam utancımdan öleceğimi biliyorum. Bundan yaklaşık 1 yıl önceydi. Bir Pazar günüydü. O gün kocam
çalışmıyordu ve arkadaşlarının yanına gitmişti. Bense çocuğu uyutup evin işlerini bitirmiştim. Hava çok güzeldi,
evde bunaldım, canım dışarı çıkmak istedi. Kocam olacak salağı aradım ve “Ali nerdesin?” diye sordum.
“Arkadaşlarımın yanında kahvedeyim canım, birşey mi oldu?” dedi. “Hayır birşey olmadı, ama evde canım
sıkıldı, gel de bizi biryerlere götür!” dedim. Kocam tamam deyince hazırlanmaya başladım. Yine altıma dar bir
kot, üstüme yakası açık bir bady giydim, atlet giymeden sadece bir südyen taktım ve kocamı beklemeye
başladım. Kocam geldiğinde çocuk ta uyanmıştı. “Ali hadi çocuğu da alalım pikniğe gidelim.” dedim. Kocam
da, “Tamam olur. Kemal beyle eşi Banu hanıma da haber verelim mi? Belki onlar da gelmek isterler.” dedi.
“Farketmez, gelsinler.” dedim. Onlara da haber verdik, onlar da geldiler. 2 araba yola çıktık. Yolda alışveriş
falan derken piknik yerine vardık. Sonunda yerleştik ve çayımızı demleyip oturduk sohbete başladık…
Bizimle beraber gelen Banu ile Kemal, karşı binada oturan komşularımızdı. Onlarla oldukça samimiydik.
Banunun kocası olacak Kemal pezevengi, arada sırada bana kaçamak bakışlarını yakaladığım, aklı sikinde
olan birisiydi. Banunun anlattığına göre, siktigi zaman Banu 3 gün oturamıyormuş. Banu bana gerdek gecesini
ve bazı geceler sikşmelerini tüm ayrıntılarıyla anlatırdı. Orospu bir de öyle bir ballandırarak anlatıyor ki,
sormayın, sanki kocası beni sikmiş gibi oluyorum her seferinde. Neyse, bu arada kocam mangalı falan yaktı,
Pirzolalar köfteler pişti, yedik içtik oturuyorduk. Herkeste bir mayışma başladı. Benim kızın uykusu geldi,
arabaya yatırdık uyudu. Benim çişim gelmişti, ama burda nerde yapacaktım, her yer açıktı, ağaçlık alan ise
uzaktı. Okadar sıkıştım ki, zor tutuyorum, nerdeyse donuma işeyeceğim. Çaresizce etrafa bakınırken, Banu,
“Ben de sıkıştım, kız gel hadi bakınıp durma, beraber ağaçların oraya gidelim!” dedi.
Ben de kocama seslendim, “Ali hadi uyan, biz WC’ye gitcez, bize götür!” dedim. Ama nerdeee, bizim herifin
karnı doydu, Rakıları da lüp lüp götürdü, uyanır mı hiç? İçimden, ‘Adi herif, inşallah karını ormanda biri
bağırta bağırta siker de, onu bile duymazsın!’ dedim ve Banuyla yalnız gitmeye karar verdik ve yanımıza
peçetelerimizi aldık, ayaklandık. O sırada Banunun kocası gözlerini açtı ve “Ben size eşlik edeyim kızlar,
merak etmeyin ben arkanızda olacağım!” dedi. İçimden, ‘Hapı yuttun Dilan, asıl şimdi merak et!’ dedim. Banu
da, “Sağol aslan kocam!” diyerek yola çıktık. Araba ile gidemediğimzden yürüyorduk, Banunun kocası ise
arkamızdan geliyordu. Banu da benim kadar sexy bir kadındır, o da benden aşağı kalmaz ve o gün dapdar bir
eşofman giymişti. Arada bir arkama baktığımda, her seferinde kocasının götüme yiyecekmiş baktığını gördüm
ve birşey diyemedim. Böyle ilerleyerek 5 dakika falan yürüdük ve ormana girdik, piknik yaptığımız yer gözden
kayboldu…
Banuya, “Hadi hayatım sen şöyle yap, ben de az öteye yapayım!” dedim. Banu orda bir ağacın arkasına gitti,
ben biraz daha ilerilere gittim. Pantolonumu (dar olduğundan) zorla indiridim ve işemek için yere çömeldim.
Etraf çok sessizdi, birden korktum ve Banuya seslendim, “Banuuuuu? Banuuuuuu?” diye. Ama birkaç metre
ötemde olmasına rağmen Banudan cevap gelmeyince kocasına seslendim, “Kemal abiii? Kemal abiiiiiiii?” diye.
Kocasından da ses gelmeyince iyice korkmaya başladım. Hemen peçete ile amımı silip kalktım ve etrafa göz
attım. Ama ikisi de ortalıkta yoktu. Derken arkamdan bir çıtırtı duydum ve daha arkamı dönemeden ağzımı bir
el kapattı. Korkudan aklım çıktı, arkama dönmeme izin vermiyordu. Elinin birisini götüme atınca, bu olsa olsa
Banunun sapık kocası Kemaldir diye şüphelendim ve çırpınmaya başladım. Kulağıma, ​Şşşttt, sesini çıkarma,
ben Kemal!” deyip elini ağzımdan çekti ve “Sakın ses çıkarma, kocan duyarsa rezil olursun!” dedi. Ben de,
“Birşey yapmaya kalkarsan bağırırım, karın duyar, sen rezil olursun!” dedim…
“Banu duymaz, baygın yatıyor!” dedi. Meğerse Banu çişini yaptıktan sonra ayağa kalkarken tansiyonu düşmüş
ve bayılıp yere yığılmış. Pezevenk kocası da bunu görünce, gidip Banuya yardım edip onu ayıltacağı yerde,
benim yanıma gelmiş! Elinin birisiyle götümü avuçlarken, diğer eliyle de göğüslerimi yoğuruyordu. “İster
güzellikle olacak, ister zorla! Seni burda sikmeden gitmem! Güzellikle olursa kimse farkına varmaz, zorla
olursa üstünü başını yırtar, yerlerde süründürür yine sikerim, ozaman bunu da kocana nasıl açıklarsan açıkla
bakalım, ben Banuyu ayıltmaya çalışıyordum derim işin içinden çıkarım!” dedi. Haklıydı, ben artık çırpınmayı
bıraktım, kocama da kızdığımdan, “Tamam, acele et ozaman, kocam uyanmadan işini bitir de gidelim!” dedim.
O da, “Emrin olur fahişem, sen hiç merak etme, o pezevenk kocan uyanmadan amını götünü dağıtırım!” dedi.
“Nebiçim konuşuyorsun sen öyle, düzgün konuşşana sapık herif!” dedim. “Hemen kızma güzelim, sende de
hiç fantazi yokmuş!” dedi. “Tamam tamam bırak fantazi yapmayı da hadi acele et!” dedim…
Kemal pantolonumu külotumla birlikte dizime indirip başladı götümün yanaklarını avuçlamaya. “Senin bu
götüne hastayım Dilan, sen bir Huri misin? Bu nasıl göt yaa?” deyince ve beni bir gülme aldı. “Hadi tamam
uzatma, öyle bir göt işte, sen sikmeme bak! İyi sikersen ve akıllı olursan, bu göt daha çoooooook çıkar
karşına!” deyiverdim. O da, “Sen yeter ki iste orospum, fahişem benim! Senin o götüne kurban olurum!”
diyerek yumuldu arkama ve göt deliğimi yalamaya başladı. Bir götümü, bir amımı yalaması beni iyice azdırdı.
Zevkten deliriyordum, “Hadi Kemal abi, sik artık ne olur! Beni iyice azdırdın sapık herif, sikeceksen sik artık,
Banu ayılacak, kocam uyanacak, hadiii!” dedim. “Tamam Dilanım, seni öyle bir sikecem ki, ömrünce
unutamaycaksın, aklından çıkmayacak, rüyalarına girecek ve hergün Kemalin yarrağı, Kemalin yarrağı diye
sayıklayacaksın!” dedi. “Bak sennnnnn, öyle mi? Hadi sikte görelim şu meşhur yarrağını!” dedim. Dememle
birlikte pantolununu indirdi ve yarrağı da külotundan kurtuldu. Ama ne kurtulma, göbeğine öyle bir çarptı ki,
inanın korktum. Hemde nasıl korktum, hemen pantolonuma külotuma sarılıp yukarı çekmeye çalıştım…
Ama nafile, Kemal sapığı, “Ne oldu kız orospu? Rahat dursana! Tadına bakmadan nereye?” diyerek
pantolonumu ve külotumu yeniden sıyırdı aşağı. Ben korkudan titreyerek, “Yalvarırım Kemal abi, ben o
yarrağı nasıl alırım, başka ne istersen yapayım, ağzımla boşaltayım, ağzımdan diledigin kadar sik, ama onu
bana sokma!” diyebildim. Kemal abinin yarrağından resmen tırsmıştım, korkudan titreye titreye bir hal oldum.
Ama ok yaydan çıkmıştı birkere ve ben kendim kaşınmıştım. Adama kalkıp ta, karın ayılmadan, kocam
uyanmadan beni hemen sik dersen, adam da böyle ballandıra ballandıra siker seni tabi! Bu yarrağı yemeden
kurtulamayağıma aklım kesince kendimi bıraktım saldım artık. Anladım ki dönüşü yoktu, sike sike bu yarrağın
tadına bakacaktım. Ve öyle de oldu. “Ağzına almaya okadar hevesliydin orospu, al bakalım!” diyerek beni
önüne çöktürerek uzattı yarrağını. İlk defa kocamın yarrağından başka yarrak gördüm ve ağzıma alcaktım.
Gerçi birazdan da götüme alacaktım 🙂
Yarrağını elimle tutup ağzıma yanaştırdım ve başladım yalamaya. Ama ağzıma sığmasını bırak, kafasını zor
alıyordum ağzıma. Biraz yaladıktan sonra nefes almak için ara verdiğimde, “Bu nasıl bir yarrak Kemal abi?
Banu anlatırdı da inanmazdım! Valla aynen dediği kadar varmış!” dedim. O da, “Banunun götü nasıl öyle
büyüdü, nasıl öyle güzelleşti sanıyorsun? Bu yarrağın sayesinde işte!” dedi. Beni bir telaş daha sardı,
yutkunarak, “Nasıl yani? Sen Banuyu götten de mi sikiyorsun Kemal abi?” diyebildim. “Ne sandın ya yavrum?
Herşeyi anlatmış sana orospu, birtek götten siktiğimi mi anlatmadı? Göt sikmek gibisi var mı! Ne o? Salak
kocan daha senin bu güzel götünü sikmedi mi yoksa?” dedi. “Abi ne sikmesi, kocam daha göt deliğimi
yalamadı bile! Hem isteseydi bile ordan vermezdim ki!” dedim. “Bana vereceksin ama!” diyerek beni ayağa
kaldırdı, yarrağını tükürükledi ve “Hadi dön arkanı Dilanım!” diyerek, hafif öne eğilmemi sağladı. Ben
doğrulup, “Kemal abi pantolonumu çıkarıp şuraya yatayım, bacaklarımı açayım, daha kolay olur!” dedim…
“Gerek yok yavrum, sen domal!” diyerek yeniden eğdi beni. Arkama yanaşıp yarrağıyla amıma badana
yaparken zevkten ölecektim, amımın suları akmaya başladı ve çok geçmeden titreyerek boşaldım. Titremeler
yüzünden ayakta zor duruyordum valla. Amıma sokacak diye heyecanla beklerken, o yarrağının başını göt
deliğimde gezdirmeye başlamıştı. Götümü delmeye kararlıydı, yine de son bir umutla yalvardım, “Kemal abi
yapma kulun köpeğin olayım orama elleme, amımdan ne kadar istersen sik, ama oraya dokunma, yalvarırım
ne olur yapma!” diye. Ama ikna edemedim pezevengi. Yarrağının kafasını birden götüme sokunca, acıdan
ben, “Kemal abiiiiii!” diye nasıl bağırdım ama. Götümün acısından ayaklarımı falan hissetmiyordum. Tecrübeli
piç, hani beni belimden tutmasa kesin düşecektim. Ben, “Kemal abi çıkarrr, yanıyor götüm!” diye yalvarmaya
devam ederken, piç kalanını da öyle bir soktu ki, acıdan geberiyorum sandım, beynimde şimşekler çaktı, nefes
bile alamıyordum. Sanki taşaklarını da götüme sokmak istercesine beni kendine iyice çekip bir süre hareketsiz
bekledi…
Ve sonrasında yarrağını götümün içinde yavaş yavaş oynatmaya başladı. Hafif hafif çekip geri sokarak götümü
sikiyordu. Bense götümün acısını unutmak için, önümdeki ve etrafımdaki ağaçlara bön bön bakınıyordum.
Birkaç dakika geçmişti ki artık yavaşça yarrağını başına kadar çıkartıyor ve tekrar yavaşça hepsini geri
gömüyordu. İşte o andan itibaren götümün sikilmesinden zevk almaya başlamıştım. Yarrağı götüme girip
çıktıkça amımın suları da kendiliğinden akmaya başlamıştı. İnleyerek, “Hadi erkeğim daha hızlı sik götümü,
hadi sikicim daha sert sok fahişene, karının götünü sikiyormuş gibi sik orospunu, bu göt sana kurban olsun sik
aslanım!” demeye başladım. Demez olsaydım, Kemal götüme öyle bir hızlı sokmaya başladı, öyle bir
pompalamaya başladı ki anlatamam. Bacağıma ılık ılık birşeyler akmaya başladığında götüm artık kesin yırtıldı
diye düşündüm, sanırım bu kandı. Telaşla, “Kemal abi neolur boşal artık, götüm kanıyor!” dedim. “Boşalacam
orospu bekle biraz!” diyerek birkaç kez daha pompaladıktan sonra, götümden kanlı yarrağını ‘Cork!’ diye
çıkarıp, beni döndürdüp önüne çömeltti ve suratıma öyle bir boşalmaya başladı ki anlatamam. Kocam Ali beni
3 gün sikse inanın bukadar boşalamaz!
Sonra hemen toparlandık, peçeteyle ağzımı yüzümü ve kanayan götümü sildim ve Banunun yanına gittik. Gittik
ama tabi ben oraya kadar Kemal abinin yardımıyla yürüyebildim. Bacaklarım ayrık ayrık yürürken gören
Kemal pezevengi pis pis gülüyordu. Neyse Banuyu bulduk ve ayılttık. Banu gözlerini açıp kendine geldiğinde
etrafına şaşkın şakın bakarak, “Bana ne oldu yaa, birden gözümün önü karardı, gerisini hatırlamıyorum,
kendimi sanki dayak yemiş gibi hissediyorum!” dedi. Kemal abi de, “Birşey olmadı karıcığım, çişini yaptıktan
sonra ayağa kalkarken birkaç saniyeliğine bayıldın, tansiyonun düştü herhalde, iyiki de yakındaydık hemen
yetiştik.” deyip, kollarına girdik ve Banuyu kaldırdık. Banuyu ortamıza alarak piknik yaptığımız yere yürümeye
başladık. Salak kocam uyanmış, çişimizi yapmaya gittiğimizi bilmediğinden etrafına salak salak bakınıyordu.
Bizi o halde görünce, “Hayırdır? Nerdeydiniz? Banuya ne oldu öyle, beti benzi atmış?” diye sordu. Kemal de,
“Hanımlar tuvalet ihtiyaçlarını göremeye gittiklerinde Banunun tansiyonu düştü, bayıldı!” dedi.
Kocam Banuya, “Geçmiş olsun!” deyip, bana da, “Ya sana ne oldu aşkım, aksak aksak yürüyorsun?” diye
sordu. Ben de, “Aşkım hiç sorma, WC olmadığından ağaçların oraya gittik, çişimi yapmak için çömeldiğimde
popoma öyle bir diken battı ki, mübarek sanki sopa gibiydi!” dedim. Ama bunu derken başka şeye benzetme
olacağı aklıma gelmemişti :)) Anında herkes gülüşmeye başladı. Neyse biraz daha oturduktan sonra toplandık
ve eve doğru yol aldık. Ama eve varana kadar ben arabada nasıl oturdum onu bana sorun. Eve girer girmez
aynamı aldığım gibi tuvalete girdim. Domalıp göt deliğime baktığımda, eskiden gömlek düğmesi gibi olan
götümün deliği, artık nerdeyse Rakı bardağının ağzı kadar açılıyordu. Üstelik büzüğüm öyle bir yırtılmış ve
kanamıştı ki, kandan dolayı beyaz tangam kıpkırmızı olmuştu…
Götümün iyileşmesi 3 hafta kadar sürdü, ve bu sürede Kemal pezevenginin yakınından bile geçmedim. Taaki
götüm kaşınmaya, yeniden Kemalin yarrağını istemeye başlayana kadar…
Hepinizin yarraklarını öpüyorum beyler. İyi sikişmeler!